Denizlispor Giray Bulak ile 2 sezondur ulaştığı başarıya bu sezonun ilk 4 maçında oynadığı oyun ve aldığı bir puanla gölge düşürdü. Horoz'a ne oldu? Geçen yılki kadrodan sadece Timuçin ve Ersen Martin yok. Denizlispor'un kötü gidişi sadece bu 2 futbolcunun eksikliğinden değil. Ama şu var ki Timuçin gibi iyi bir saha içi liderinin ayrılmış olması büyük ölçüde etkili. Takımda geçen sezon görmeye alışık olduğumuz oyun disiplini, yardımlaşma, organize ataklar ve en önemlisi ileriye koştuğu gibi geriye de koşabilme özellikleri kaybolmuş. Saha içi lideri yok. Kim ne derse desin Timuçin'in yeri doldurulamadı.
Daha hassas olunmalı Denizlispor'un bu kötü gidişinde tabi ki Giray Bulak baş sorumlu. Ama her şeye rağmen hataların gündeme getirilişinde daha hassas olunmalı. Kolay yetişmeyen Giray Bulak'lar, Serhat'lar, Güven'ler ve Burak'lar hemen harcanmamalı. Türkiye'de 3 maç kaybeden takımın hocasını göndermek çok kolay. Ama asıl mesele devamlılığı sağlayabilmek. Bulak neden geç kaldı? Nasıl bir bahçıvan çiçeklere musallat olan hastalığı en iyi tanıyan ve en çabuk tedavi edense, Giray Bulak da bu takımı en iyi tanıyan olduğuna göre ilk 2 maçtan sonra teşhisi koyup, tedaviyi de yapmalıydı.
En acil önlemler Denizlispor'a acilen bir saha içi lideri lazım. Ömer Rıza'nın yanına bir forvet alınmadığına göre, Hüseyin Kartal ile uyumu sağlanmalı. Kaptan Roman, Türkçe bilmediği için arkadaşlarıyla iyi iletişim kuramıyor. Kanatlar iyi işlemeli ki Hüseyin'le kazanılacak hava toplarıyla gol pozisyonları çoğaltılabilsin.Sahasında iyi futbol oynayan rakip takımları bile centilmence alkışlayarak Türkiye'ye örnek olan Denizlispor taraftarı bu kötü günlerde takımlarına daha çok destek olarak bir başka güzel tabloyu da ortaya koymalı.
Muzaffer Kartal