I still love you Hagi! Ligin başından beri, gerek ezeli rakibimiz, gerek federasyon, gerekse de bir kısım medya (!) tarafından 100. yılımızda bize verilmemek üzere ant içilen şampiyonluğun kaçtığı Fenerbahçe maçı için gündemi değiştirecek bir şeyler söyleyebilirdim ama ben bir kulüp başkanı değilim ne yazık ki! O yüzden sade bir taraftar olarak bu şartlarda yine de başarılı sayılabilecek takımımı candan kutluyor, sezon boyunca bizlere yaşattığı her türlü güzellik için teşekkür ediyorum. Ezeli rekabetin 350. lig randevusunda, ilginç olan tek şey, sezon başından beri alışkın olduğumuz üzere hakem hatalarını göremeyişimiz oldu. Hiçbir maçta bize güzel cemalini göstermeyen şans bu sefer de rakibimize güldü, bize de ancak yarabbi Şükür. Maç sonunda rakibin kaldırdığı kupa normaldi de, buna karşılık bizim kaldırdığımız, Hagi'nin gitmesini isteyen eller olmamalıydı. Hagi'nin futbolculuğunu, Galatasaraylılığını anlatmaya gerek yok. Tüm maddi-manevi imkansızlıklara, muhalefete, yalnızlığına rağmen takımın başarısı için çalıştığı, yenilgilerde bizim kadar üzüldüğü, duygularını, tepkilerini bunca yılın hatırına açık açık ifade ettiği için miydi ona kızgınlığımız? Galatasaray mutfağında, Hagi'nin usta aşçı olmasını değil, elinde Musa'nın sihirli asasıyla, pilav malzemesinden aşure yapmasını beklemedik mi biz? Elbette ki, 4 yıl üst üste şampiyon olmuş, Avrupa'- yı sallamış, her yıl başarılara alışmış Galatasaray seyircisinin beklentileri yüksek olacaktır. Fakat başarılarda olduğu gibi başarısızlıklarda da herkesin, hatta şans ve tesadüflerin (!) bile payı vardır. Sadece teknik direktörü suçlamak, yıl boyunca Hagi'den daha fazla hata yapmasına rağmen takımı şampiyon olan teknik direktörü de değerli saymak olacaktır ki, ona da biraz kaba olacak ama "oha filan olurum yani!.." Galatasaray kulübünün, son 3 şampiyonluğunu duran toplarda başarılı olan futbolcuların -Revivo, Hooijdonk, Alexbüyük katkılarıyla kazanan Fenerbahçe'nin şampiyonluğundan alması gereken en önemli ders, öncelikle orta sahada oynayacak iyi bir frikikçi bulması gerektiğidir. Ayrıca gelecek yıl için çalışmalara şimdiden başlamak, miadını doldurmuş oyuncularını camiaya layık jübilelerle göndererek gençlere şans vermek ve geçen sezon neredeyse hiçbir alanda gösteremediğimiz birlik ve beraberliği gelecek sezon göstermek ilk hedefimiz olmalıdır.
