Taraftar ve kararı! Fenerbahçe tarihi bir dönemecin tam eşiğinde. Yönetim kadar, futbolcular kadar, siz taraftarlar da bu evrim ve devrim sürecinde başrol oynuyorsunuz. Bu noktaya hangi zorluklarla gelindiğini unutmayın ve unutturmayın. Kirli düzene teslim olup bunun yıllarca rantını yiyenler, bu değişim ve dönüşümden hiçbir zaman olmadığı kadar rahatsız. Bu kulübü, bu takımı, bu yönetimi, bu taraftarı bu yoldan döndürmek için, önünü kesmek için her yolu deneyecekler. Çünkü başka çareleri kalmadı ve bu yüzden de topyekün saldırıya geçtiler. Sabrınızı, direncinizi sınıyorlar, sonuna kadar da zorlayacaklar. Hiçbirinizin bundan kuşkusu olmasın. "Bir takım 6 yılda bir kez şampiyon olurken nasıl büyür, bir başka takım 4 yıl üst üste şampiyon olur, UEFA Kupası ve Süper Kupa alırken nasıl küçülür" konulu sosyoloji tezi olabilecek bir taraftar profili, senaryosu ve replikleri ezberlenmiş çok ucuz bir oyunun figüranı olmamalı. Bambaşka bir yola giren ve giderek hızını artıran Fenerbahçe'nin tek eksiği kadro ve teknik yönetim istikrarıydı. Onu da yakalamak üzere. Bu kararlı duruş, rakipleri paniğe itiyor, hiç olmadığı kadar korkutuyor. Neyin geldiğini hepinizden, hepimizden daha iyi onlar biliyor ve daha iyi görüyorlar. Her şeyden önemlisi, biliyorlar ki; bir daha asla o aradıkları, istedikleri, özledikleri, alışık oldukları düzeni bulamayacaklar. Bu durum da onları iyice yakıp kavuruyor, acizleştiriyor, saldırganlaştırıyor, pervasızlaştırıyor. "Teşvik çamuru" atanların asıl amacı, sizi ve herkesi bu kulübe, takıma karşı kışkırtmaya teşvik ederken, kendilerini aklama telaşı. Düzeni kirletenler, bundan azami ölçüde nemalananlar, şimdi topyekün tek bir ağızdan 'düzen kirli' diye bas bas bağırıyorlar. Ne kadar komik. Şu andan itibaren futbolcusunu ıslıklayan, sahaya yabancı madde atan, boşvermişlikle takımını yalnız bırakan her taraftar, bu adamları keyiflerinden kudurtacak bir 'işbirlikçi'dir. Sahanın kapanmasına, seyircisiz maç oynanmasına neden olabilecek en küçük bir hareket yapan taraftar da, en hafif deyimiyle 'hain'dir. Ya tezgah bozan bir 'başrole' soyunursunuz, ya da tezgahçıların 'ucuz figüranı' olursunuz! Karar sizin!