Oğuz, Rıza ve Hagi Fenerbahçe'de başarılı olacağına çok inanmıştım Oğuz Çetin'in.. Bir teknik adam için gereken tüm özellikleri taşıyordu.. Karizmaysa karizma, bilgiyse bilgi, futbol zekasıysa futbol zekası, kulüp sevgisiyse kulüp sevgisi, saygınlıksa saygınlık, centilmenlikse centilmenlik.. Daha ne kadar faktör varsa sayabilirsiniz.. Oğuz'a elimden geldiğince destek olmaya çalıştım.. Yazılarımla, konuşmalarımla.. Nedeni Türk futbolunun istikrarsızlıktan kıvranan güçlü bir kulübünün kendi içinden bir değer yetiştirerek düzlüğe çıkacağına inandığımdandı. Oğuz'a sonuna kadar inandığım içindi.. Oğuz, futbolculuk döneminden beri Fenerbahçe'de hep taraftar tarafından çok sevildi..
Bu sevgisi kıskanıldı, kıskanıldıkça kendisine iftiraflar atıldı. Onunla birlikte iki yıl Fenerbahçe forması giyen Tanju Çolak sadece ligde 50 gol atmasına karşın, bir takım odaklar tarafından "Oğuz Aykut'çu, Tanju'ya pas vermiyor" iddiaları ortaya atıldı.. Oğuz sürekli yıpratıldı.. Mustafa Denizli'nin yardımcısı olduğu ilk yılında takım şampiyonluğu elde ederken kimse Oğuz'un yaptıklarından bahsetmedi.. herkes ikinci yıl yapmadıklarını dile getirdi.. Oysa o, başındaki insana saygısından konuşmuyordu.. Oğuz, Lorant giderken istifa etti. Başkan istifasını kabul etmedi. Beklemesini istedi ve sonunda onu teknik direktörlüğe getirdi.. Ama takımın iddiası kalmamış, çoğu futbolcunun ödemesi yapılmamış ve gruplaşmalar başlamıştı. Oğuz'dan o sezonu düşünmemesi ve genç bir kadro oluşturması istendi. Sonunda 11 maçta görevine son verildi.. HHH Rıza Çalımbay, Beşiktaş tarihinin en çok forma giyen oyuncusu oldu. Son derece çalışkan, özverili ve istikrarlıydı. Bir kaptanda olması gereken herşey onda mevcuttu.. Futbolu bıraktıktan sonra o da antrenör oldu. Daum'un ikinci döneminde yardımcılığını üstlendi.. Ardından Denizlispor'da UEFA Kupası destanını yazdı.. Bu sezon Rizespor'u taş gibi bir takım yaptıktan sonra, umudu tükenmiş, hedefi kalmamış Beşiktaş'a çağrıldı.. Biliyordu, eğer "hayır" derse ikinci bir şans en azından bu yönetim tarafından verilmeyecekti.. Medyada ona karşı olanlar kalemlerini biliyorlardı.. Oğuz'a yaptıklarını ona da yapmak için çok kişi sıradaydı.. Yönetim Rıza'dan geleceğin kadrosunu kurmasını istemişti ama bir yandan da el altından arayışlar sürüyordu.. İşler kötü giderse ismiyle tartışılmayacak biri getirilecekti Beşiktaş'ın başına.. HHH Gheorghe Hagi Galatasaray tarihinin en başarılı yabancı futbolcusu olarak adını altın harflerle kazıdı. UEFA Kupası'nda büyük pay sahibi oldu.. Futbolculuğundaki hırçınlıkları, aldığı cezalar, zaman zaman yönetime karşı koyduğu tavırlar büyük futbolculuğu yüzünden göz ardı edildi. O hep içimizden biriydi.. Hagi teknik direktör olarak da kariyerine iyi başlamadı.. Önce Romanya Milli Takımı ardından Bursaspor onunla başarısız oldu.. Ama Galatasaray yönetimi taraftarın baskısı yüzünden onu getirmek zorunda kaldı.. Ve maddi zorluklar yüzünden başka bir teknik adamla anlaşılamadı.. Hagi tek başına pek çok sorunla mücadele etti. Zaman zaman kavga etti.. Zaman zaman isyan etti.. Zaman zaman taraftarı bile kızdırdı.. Maç kaybetti.. Ama birşeyi hiç kaybetmedi.. Mücadele hırsını.. Pes etmediği zaman, yönetimin onu gönderemeyeceğini gördü.. Kendisine karşı oynanan oyunlarını daha ilk gününden herkese açıklayıp durdurdu.. Hamleye hamleye karşılık verdi.. Bu yüzden Hagi bütün derbileri kazanan bir teknik adam olarak hala görevinin başında ve hala şampiyonluk potasının içinde.. Oğuz bütün bu oyunların içinde boğulduğu için, gereken sert tavrı koymadığı için, başkanına saygılı davrandığı için, olan biteni basın yoluyla anlatmadığı için bugün Diyarbakır'da.. Rıza'nın geleceği için iki örnek var.. Oğuz ve Hagi.. Oğuz yakın gelecekte çok büyük başarılar kazanacak.. Buna yürekten inanıyorum. Çünkü teknik adamlık bir-iki yıllık başarısızlıkla çöpe atılacak bir iş değil. Öyle olsa Fatih Terim bugün bu ülkenin efsanesi olmazdı.. Rıza da çok başarılı bir çalıştırıcı olacak.. Ama Beşiktaş'taki ilk görev süresinin ne kadar olacağı tavırlarına bağlı.. Susma konuş Rıza.. kendin için, Beşiktaş için konuş.. Çünkü konuşmazsan, saygılı davranırsan Oğuz'un sonu seni bekliyor.. Konuşursan, kulübün başarısı için, inandığın yolda ilerlemek için, yönetim dahil herkese kafa tutabileceğini gösterirsen Hagi'nin yolunda ilerlersin.. Hagi mi? Belki şampiyon olamayacak.. Belki bu yıl görevi bitecek.. Ama o basın toplantısı ve ardından takımı ayağa kaldırış, şampiyonluk inancını takıma aşılamasıyla hiçbir zaman unutulmayacak..