Toroğlu ve Çakar'a Türkiye'de futbolun gündemini belirleyen, çoğu zaman sansasyon yaratan iki isim var.. Biri yıllardır kesintisiz bu iddiayı taşıyor.. Erman Toroğlu.. Diğeri, çok daha etkili olduğu günlerden biraz daha az konuşulur günlere geçmesine karşın yine de çok önemli.. Ahmet Çakar.. Bülent Yavuz, Ali Aydın gibi hakem yorumcuları da var. Ama hiçbirisi Toroğlu ve Çakar gibi cesur değiller. Hiçbiri halka o kadar yakın değiller. Hiçbiri olayları bu kadar net ortaya koyma çabası içinde değiller.. O yüzden Toroğlu ve Çakar'ı ayrı kefede tutmak gerek..
***
Şansal Büyüka ile yıllardır Türkiye'nin futbol gündemini oluşturan Erman Toroğlu'nu uzun süredir tanırım.
Mert bir insandır. İyi dosttur. Seni satmaz.. Sırrını başkasıyla paylaşmaz.. Oturur, yer içer, sohbet eder ama önce işini düşünür.. Hakemliği ve hakemlik kurumunu en ince ayrıntısına kadar bilir. Ahmet Çakar'ı hakemliği döneminde pek sevmezdim. Ama yakından tanımaya başladıktan sonra çok sevdim.. Normal birinin düşünce tarzının çok dışında Çakar.. Zaten onu farklı kılan da bu.. Biriyle polemiğe girdiğinde gidilebilecek en son noktaya gidebiliyor.. Karşısındakiyle sonuna kadar boğuşabiliyor. Futbolu iyi biliyor, hakemliği iyi biliyor..
***
Şimdi gelelim Türkiye üzerindeki etkilerine.. Erman Toroğlu, Şansal Büyüka ile yaptığı programla Türk futbolunun mutlak otoritesi oldu. Bu çoğu kişi için kıskanılacak, Toroğlu için gurur duyulacak bir durum. Bir yandan da program her geçen gün Toroğlu'nun hakem yorumlarına, pozisyon eleştirilerine ya da teknik adam, yönetici ve futbolcuların becerisizlikleri üzerine yoğunlaşmaya başladı. Çünkü halk, özellikle de prime time'da yoğunlaşan halk, bu tip söylemleri seven kitleydi.. Toroğlu bunun karşılığını uzun sürmeden, negatif veya pozitif almaya başladı. Her kulüpten küfür yedi.. Her kulüpten alkış aldı.. Tarafsızlığını kaybetmemeye çalıştı, işini önde tuttu. Ama üzerine basarak söylüyorum, Türkiye'de her maçta hakem kararlarını, pozisyonları konuşur hale geldik.. Örneğin bir Şampiyonlar Ligi ya da UEFA Kupası maçından sonra kalkıp da bu tartışmaları uzun uzadıya yapmadık ama ligdeki 9 maçın 9'unda da maç bitiminde mikrofona konuşan futbolcular, "Akşam Erman Abi'yi bir dinleyelim" demeye başladı... Oynayanın da, seyredenin de hakemlere inancı kalmadı.. Belki bir yere kadar bunlar olmalıydı. Ama bir yerden sonra kurunun yanında yaş da yanmaya Türk hakemliği batağa doğru sürüklenmeye başladı. Gençler de aynı sorunlarla boğuşur oldu. Saniyenin onda birinde, 50 metre öteden ve tam ayaktan çıkarken topu göreceksiniz, aynı anda çizgideki futbolcuları kaçırmayacaksınız.. Bu insanüstü işlemi çoğu zaman başaran, bazen hata yapan kişiler idam edildi.. Özgüvenleri yok edildi.. Sarı kartlarda, kırmızı kartlarda, Toroğcular ve anti Toroğlucular oluştu.. HHH Çakar'ın programlarında ise sorunlar genellikle Türk futbolunun saha dışındaki sorunlarıydı.. Telegol programında zaman zaman doğru noktaların üzerine gidilse de, içinde benim de bulunduğum çoğu kişi için yargısız infaz yapıldı.. Hem de delil, kanıt olmadan.. Sonrası düşünülmeden.. Sadece bir yerlere gelebilmek, reyting alabilmek uğruna.. Çakar bu programın lokomotifiydi.. Şimdi de Sabah'taki yazılarıyla gündem oluşturuyor. Şikelerin, şaibelerin üstüne gitmeye çalışıyor..
***
Toroğlu ve Çakar'ı seven, onları sayan, onları hep bir dost, bir ağabey gibi gören, asla kıskanmayan biriyim. Yaptıkları işe de son derece saygım var.. Ama bulundukları konum gereği yüzde 50 kötülükleri, şaibeleri, şikeleri, teşvikleri dile getirirken yüzde 50'i de güzellikleri öne çıkartsınlar istiyorum.. Gençlerin, futbolu sevenlerin, taraftarların bu spordan soğumamaları için üzerlerine düşen görevi yapsınlar istiyorum.. Biliyorum.. Eğer bataklık kurutulmazsa, onların cesaretle üzerine gittikleri konular ortaya çıkmasaydı bu ülke futbolu çok daha kötü günleri görecekti.. Ama iyi niyetli bir federasyon var artık.. Genç hakemler var artık.. Ve program seyrederken pozitif şeyler duymak isteyen yığınla insan var artık.. Cesaret yemeğinizin üzerine biraz da tatlı yemeniz ve tatlı konuşmanız dileğiyle.. İkinizi de öpüyorum..