Hagi istediği için... (mi?) Fatih Gökşen, Ribery için "C planımız" diyordu. Anlaşılan Fransızlar için "A planı" kadar kıymetliymiş Ribery. Baksanıza, Fransız basını Ribery'nin Türkiye'ye gidişini Anelka'nın gidişinden daha önemli kabul etti. İstatistikler de Ribery'nin olumlu bir transfer olduğuna işaret ediyor. Metz'in attığı 24 golün neredeyse yarısında bu oyuncunun imzası var. 8 asistle Fransa Ligi'nin asist kralı, ayrıca 2 de gol atmış. İki kanatta da oynayabiliyor. Hakan Yakın'ın klası ortada zaten. İki idman maçında da attığı gollerle "Ben iyi kumaşım" dedi. Bir de gözden kaçanlar var. Çanakkale Dardanel'den (Hagi futbolcu araştırma birimi istiyordu.
Dardanel'in ekibini transfer et, olsun bitsin) alınan kaleci Fevzi ve santrfor Hasan Kabze çok olumlu transferler. İkinci ligin duayeni Fehmi Özgüler'e göre Hasan Kabze geleceğin Hakan Şükür'ü. Direkt kaleye yönelen, hava toplarında hakimiyeti olan bir futbolcu. Ayrıca İstanbul'un kendisini yutmasını engelleyecek sağlam bir karaktere ve aile yapısına sahipmiş. Sözün özü; Galatasaray yönetimi son dakika transferleriyle Hagi'nin isteğini yerine getirmiş oldu. Ama burada bir hatırlatma yapmakta yarar var. Yönetimdeki herkes transferin son hafta gerçekleşeceğini ve asgari iki oyuncu alınacağını söylemişti. Başkan Canaydın, Turgay Kıran, Fatih Gökşen ve Ergun Gürsoy. Ardından Hagi'nin çıkışı geldi. Ardından da transferler. Peki gerçekten Hagi'nin sözlerinden sonra mı oyuncular geldi? Yoksa transferin zamanlaması mı bu havayı yarattı? Siz ne dersiniz?