Canaydın, Baykal gibi Hagi'nin basın toplantısı tamamen danışıklı dövüş. Hagi'yi Galatasaray'a Ergun Gürsoy getirdi, Ergun Gürsoy tribünlerin sevgilisi bir adam, Hagi tribünlerin sevgilisi bir adam. Bu iki efsane adam bir araya geldiği zaman Özhan Canaydın'ı sarsarlar. Bunun farkına varan Canaydın, Hagi ile Ergun Gürsoy'un arasını açtı. Hagi de kendisini Ergun Gürsoy'un getirdiğini bile bile Galatasaray'da güçlü adamın Özhan olduğunu görünce Özhan Canaydın'a yanaştı. O tarihten itibaren de Hagi ve Canayadın, Ergün Gürsoy'u saf dışı bırakmak için herşeyi yaptılar. Ergun da daima özür dileyen taraf oldu. Ve sebebini de televizyonda açıkladı: "Bu sonuncu yöneticilik dönemimdir. Bu yöneticilik dönemini Galatasaray'ın ikinci başkanı olarak kapamaya kararlıyım." Özhan da onu bırakmaya zorlamak için elinden gelen herşeyi yapıyor.
KRİZ CANAYDIN'IN KRİZİ Özhan Canaydın kendi krizinden kurtulmak istiyor. Canaydın aynı CHP lideri Deniz Baykal gibi, 'Küçük olsun benim olsun'cu. "Ben bu kulübün başında kalayım, Galatasaray batsın" zihniyetinde. Batıyor zaten Galatasaray. Ben hep bunu anlatıyorum. Galatasaray diye bir kulüp kaldı mı? Galatasaray Türkiye'ye amatör sporları getiren bir kulüp. Nerede? Atletizm mi var, basketbolu var mı, voleybolu var mı? Galatasaray'ın başka bir şubesi var mı? Nerede bunlar? Özhan Canaydın Galatasaray'ı maddi olarak da manevi olarak da küçülttü. Galatasaray'ın tarihinde 100'üncü yıl kadar kara bir yıl olmadı. Hagi, Özhan'ın zayıf olduğunu biliyor, Ergun'un zayıf olduğunu biliyor. Yönetimde zaten kimse yok. Önceki günkü basın toplantısını yapan her hoca, dünyanın her yerinde kovulur. Fatih Terim, Özhan Canaydın'a basın toplantısı yaparak değil, gizli 4 tane teklif sundu. Durumlar karıştığı zaman, Hemen şimdi istifa ederim, Kongrede istifa ederim, Sezon sonunda istifa ederim, Sonuna kadar giderim. Fatih Terim'in omuzuna basarak Galatasaray Başkanı olan Özhan Canaydın, bu dört teklifi Terim'le görüşme dahi gereği duymadan, bir tehdit, şantaj edası verip, birinci teklifi cart diye kabul etti. Hemen istifa.
KAVGA DANIŞIKLI DÖVÜŞ O Özhan Canaydın, Hagi'nin basın toplantısını yaladı, yuttu. O zaman ben de diyorum ki: Bu danışıklı dövüş. Hagi'nin neler söyleyeceğini biliyordu Özhan Canaydın ve izin verdi. İzin verdiği için de tepki göstermedi. Çünkü bu basın toplantısının Ergun Gürsoy'u yıpratacağını biliyordu. Ergun Gürsoy, hâlâ Hagi'ye ve Özhan Canaydın'a yaranmaya çalışıyor. Deniz Baykal ve Özhan Canaydın, Türkiye'nin tipik adamlarıdır. Küçük olsun, benim olsun. Galatasaray isterse, mahalle takımı olsun ama Galatasaray'ın başkanı olsun. Bütün hesapları da bunun için.
OLAĞANÜSTÜ KONGREYE Galatasaray'ın benim aralarında bulunmaktan utandığım için istifa ettiğim bir kongresi var. Bu kongre Özhan Canaydın'ı yeniden seçtiği gün ben istifamı gönderdim. Bu kongrenin eğer Galatasaraylılığı varsa, imza toplarlar olağanüstü kongreye giderler. Ama bu kongre sadece laf üretiyor, iş ürettikleri yok. Galatasaray'da Özhan Canaydın'a karşı olan tek grup var: Divan. Özhan Canaydın, muhafliflerini sindirmek, korkutmak için bir takım adamları ihraç etmeye kalktı. Divan, ittifakla bu istekleri reddetti. Disiplin Kurulu Başkanı istifa etti. Özhan etmedi. Oysa kararı aldıran o. Deniz Baykal da, bütün güçlü rakiplerini tasfiye etmeye uğraşıyor. CHP'yi taşımak için uğraşanlar umurunda değil. Özhan Canaydın da Galatasaray'ı taşıyacak bütün adamları tasfiye ediyor. Canaydın kümede kalmaya oynayan bir Galatasaray'ın başkanı olmaya razı. Bunu Galatasaray'ın kongresi görmüyorsa yapacak başka bir şey yok.