Çağdaş tüzük şart! Fenerbahçe'deki köklü yapısal değişim ve dönüşüm hamlesinde mutlu sona doğru geliniyor yavaş yavaş. Devrime ve evrime çeyrek var. Bu şu demektir; Ağustosböcekleri için zorlamalarla uzatılan yaz bitti, devir artık karıncaların devri.. Bu sene alınacak bir şampiyonluk, her türlü hile, desise, yalan dolan ve saptırmayı kullanan, yattığı yerden başkalarının ezberlettiği, ellerine tutuşturduğu besteleri söyleyen ağustosböceklerinin ve onların gönüllü korosunda yer alanların kafasında 'gitarın kırılması' şöleni olacaktır. Yenilenen stat, kazandırılan tesisler, bu yıllardır hasret kalınan takım ruhu, taraftardaki değişen anlayış, mücadele ve destek bilinci, bu onurlu ve sabırlı duruş, bu kalıcı tecrübe, nasıl ki şampiyonluklardan daha önemliyse, bir başka çok önemli konu da çağdaş bir tüzük konusunda atılacak cesur bir adımdır. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün tüzüğü, her anlamda çağdaş bir hale getirilmelidir. Bu elbise artık bu kulübe dar gelmektedir. Mevcut tüzük, bugüne kadar bu kulübün sırtından geçinen ihanet odaklarına rant kapısı olmuş, grup ve kongre ağaları yaratmış, F.Bahçe'yi istikrarsızlığa sürükleyen en önemli etkenlerden de biri olmuştur. "Tüzüklerin efendileri" yıllarca gruplarının ve kendilerinin çıkarlarını F.Bahçe'nin üzerinde görmüşler ve bundan arsızca nemalanırken F.Bahçe'nin durumunun ne olduğunu ya da yaptıkları hamlelerin nelere malolacağını umursamamışlardır. İstikrarsızlık daha çok kongre, daha çok kongre daha çok pazarlık, daha çok pazarlık daha çok rant demektir onlar için. Bu kurumsallaşma hamleleriyle büyük darbe almışlardır, en büyük darbeyi de bu tüzük devrimi ile yiyeceklerdir. Bu nedenle başkan ve yönetimi ayrı ayrı seçen, yönetim listelerinde yer alan isimlerin çizilmesine izin veren, 2 yıllık görev süresi veren tüzük artık çürümüştür, garabetleşmiştir, çağdışıdır. Yönetimler en az 3 ya da 4 yıllığına gelmeli, kongre tarihi de günün şartlarına göre revize edilmelidir. Kulübün üyeleriyle ilişkileri ve iletişimleri en üst seviyede ve çok sıcak tutulmalıdır. Bir yılda mevcut üyelerin sadece yüzde 10'u kadar Fenerbahçe Kulübü üyeliği kontenjanı veren tüzük maddesi de kökten değişmelidir. Bu oran en az yüzde 30'lara çıkarılmalı ve üyelik şartları kolaylaştırılmalıdır. Bu yolla hem kulüp kasasına büyük girdi sağlanacak, hem aklını, vicdanını ve renklerini daha düne kadar 600 bin TL gibi komik bir aidatı ödeme karşılığında grup ağalarına emanet edenlerin devri kapanacaktır. Bu anlamda Fenerbahçe'nin kulüp ve sosyolojik yapısına en çok uyan bir model baz alınarak, derhal uygulamaya geçirilmelidir. Bu Barcelona modelidir. Sayın yöneticilerimize bu konuda çok ciddi ve radikal bir yapısal dönüşüm için bu modeli incelemelerini naçizane öneriyorum. Çağdaş bir tüzük şampiyonluklar kadar, takım ruhu kadar, tesisleşme kadar gerekli ve şarttır!
