Kötü oyun kötü sonuç Geçen hafta F.Bahçe karşısında kaybettiği 3 puanı mutlaka telafi etmek için sahaya çıkan Trabzonspor gereken gayret ve performansı gösteremedi. Her şeyden önce Konyaspor teknik direktörü Susiç'i kısa bir zaman içerisinde küme adayı bir takımı ligin dişli ve korkulur bir ekibi haline getirdiği için kutlamak isterim. Bu Konyaspor ligde çok daha takımın bu gidişle canını yakacaktır rakiplerinin haberi olsun. Trabzonspor karşısında çok koşup iyi mücadele ettiler. Pozisyon üretmek için yüksek ve mantıklı efor sarfettiler. Üç puan için Konya'ya giden Trabzonspor adeta bir puana fit olmak zorunda kaldı. Gelelim bizim Trabzonspor'a; mücadeleden yoksun, bloklar arasında irtibat yok, oyun bütünlüğü 90 dakika boyunca sağlanamadı. Anlaşılan o ki Fenerbahçe maçında kaybedilen 3 puan tesadüfi değilmiş. Hüseyin, Karel ve Hasan haricinde sahada bir başka futbolcuyu ara ki bulasın. Bakın, bir takımın rakibi karşısında kazanabilme şansını yükseltebilmesi için orta sahasını mutlak surette sağlama alması gerekmektedir. Bu alanın arızalı olması bir takımın başarısızlığının tek ve esas sebebidir. Bunun böyle olduğu da geçen Galatasaray ve Fenerbahçe maçlarında açıkça ortaya çıkmıştı. Trabzonspor yönetimi bu alana tüm ikazlara rağmen bir türlü gerekli takviyeyi yapamadığı gibi bir çare de bulamadı. Hatta kalıcı ve üretici bir adam eksikliği her zaman göze battı. Adeta "Armut piş ağzıma düş" şekli benimsendi. Yani bu konuda yönetimin hiçbir gayreti olmadı dense yeridir. Zannederim artık bundan sonra da bulsa bile "vakit çok geç" veya "Treni kaçırmış olacaklar" Burada bordo-mavililerin şampiyonluk yolunda kaçırdığı büyük fırsatın yanında yönetim de artık tartışılır hale geldi de geçti bile. Büyük bir seçim avantajını kaçırmış oldular. Kaçan puanların diğer büyük sebebi de gittikçe formdan düşen futbolcu sayısının artması olarak gösterilebilir. Artık Trabzon seçmeninin elini şakağına koyup, şapkası önünde düşünmesinin zamanı gelmiştir. Ziya Doğan bu yarışta Trabzonspor'u yalnız bırakmıştır adeta.
