Örümcek Adam Onu ilk kez 4 sezon önce İnönü Stadı'nda Trabzon formasıyla Beşiktaş'ı 2-1 yendikleri maçta izlemiştim. Goller Da Silva'dan gelmişti ama sahanın yıldızı oydu.. Ve o dün bu kez Fenerbahçe formasıyla Diyarbakırspor karşısındaydı. Top kesiyor.. Adam kovalıyor.. Oyun kuruyor.. Rakibe basıyor.. Yine de kendini beğendiremiyordu Aurelio.. Bu kez öyle bir gol attı ki, adeta, "Beni kaleye ne kadar yakın oynatırsanız o kadar verimli olurum" dedi sanki.. Tabii bir de kendisi için "Bal yapmayan arı" diyenlere en güzel yanıtı verdi. Marco Aurelio artık Fenerbahçe'nin kahramanlarından biri olma yolunda.. Tam anlamıyla Örümcek Adam gibi oyuna ağırlığını koyan bir yıldız o artık.. Fenerbahçe her şeyden önce savunmasını iyi oturttu. Avrupa'da yenen kamyon dolusu gol Daum'a savunma konusunda ders olmuş olacak ki, sarı-lacivertli ekip son 4 maçını gol yemeden tamamlamayı başardı. Ama bazı oyuncular, örneğin Ümit ve Luciano'da yorgunluk göze çarpıyordu. Kaptan Ümit Özat gayretli oynamasına karşın diğer maçlar kadar etkili olamadı.
Bir pres bile alkışlandı Brezilyalı futbolcu Alex'in frikiğiyle iyice rahatlayan evsahibi Fenerbahçe'de Serhat'ın 18. dakikada 4 rakibi arasında koşuşturarak yaptığı pres gol olmuşcasına alkışlandı. Demek ki taraftar böyle futbol, böyle futbolcu istiyor. Yedek oyuncular ise forma için çok iştahlı olduklarını oynadıkları futbolla gösterdiler. Murat da Fabiano da Serkan da oyuna hız ve tempo getirdiler. Gelelim Alex'e.. Adam kovalamada yok... Preste yok.. Gün geliyor 10 dakika topa dokunmuyor.. Ama topla buluştuğu zaman da yüzde yüz gol pozisyonu hazırlıyor.. Golleriyle de rakipleri çökertiyor. Fenerbahçe şimdilik Alex'le oynamaya alıştı. Ama Hooijdonk iyileştiğinde durum ne olacak herkes gibi biz de merakla bekliyoruz.. Diyarbakırspor taktiğini savunma üzerine kurmuştu doğal olarak. Ne kadar geç gol yerlerse dirençleri o kadar artacak, yorgun Fenerbahçe karşısında puan alma şansları yükselecekti. Örümcek Adam'ın harika golü onların da direncini kırıverdi. Genç hakem Cem Deda basit hatalar yapıp notunu düşürdü. Aklı sahada değil, maçtan sonra alacağı eleştirilerde gibiydi.