Vicdanlılara açık çağrı Her geçen gün daha çok kirlendiği, ahlaksızlığın ve pisliğin diz boyunu aştığı artık herkesce kabul edilen futbolumuzda bütün bu çirkefliğin oluşmasında rol oynayan yüzsüzlerden birisi de son günlerde sahnelere melaike gibi çıkmaya başladı. Yani anlayacağınız kanımızın beynimize sıçramasına sebep oldu. Be adam geçmişte çantayla, bavulla parayı statlara sen taşımadın mı? Kaleci Zalad, Ankara'da oynarken adamı kötü emellere sen bulaştırmadın mı? Yoksa kimlere araba anahtarı verdiğini unuttun mu? Senin tuttuğun takımın sempatizanı olan eski meşhur bir hakeme bir çanta rüşvet götürdüğün halde refüze olduğunu unuttun mu? Lütfen beni daha fazla zorlama. O hakemin ismini bu satırlara yazdırtma. Ama meclisimiz güvence verirse, o zaman konuşurum. Bütün foyaların da ortaya dökülür, hem de ayrıca kimin için, kimlerle kurban kesmeye gittiğin de o zaman anlaşılır. Eyüp Sultan'da kurban başındaki fotoğraflar, delil isteyenlere belge olur.
***
Kusura bakmasın ama yeni seçilen, iyimser Federasyon Başkanımız şikeyle ilgili konuyu bir ayda çözeceğini söylüyor. Aklına şaşarım! Devlet istemezse bu işler kesin çözülemez. Hala bilmiyor musunuz? Bir de ayrıca konuyu federasyonun Hukuk Kurulu'nun halledebileceğine inanıyor musunuz?
Bizleri saf mı sanıyorsunuz?
Sevgili Başkan, bu hukuk kurulunun Fenerbahçe- Rize maçındaki hakem hatasını önce kabul edip, sonra yukarıdan gelen talimatla kural hatası olarak karara bağladığını futbol dünyamızda herkes, her yerde konuşuyor. Siz duymadınız mı? Meclisimiz güvence verirse bana anlatılanları açıkça söylerim. Bana anlatanlar da aynı güvenceyle gelip konuşurlar. Çünkü onlar futbolumuzun gerçek duayenleridir. Zaten görüşlerini de zamanın Federasyon Başkanı'na o zamanlar bildirmişlerdi. Bıçakçı kardeşim. Kusura bakmayın, siz hukuk adamısınız. Ama Federasyon Hukuk Kurulu'- nun bazı konularda karar vermesinin nelere bağlı olduğunu bilmiyor musunuz? Bilmiyorsanız Cine 5'in eski sahibi Sn. Erol Aksoy'a soruverin (Ben de Ulusoy Başkan'dan ilk duyduğumda inanmamıştım). Sayın Başkan, beni siz de daha fazla zorlamayın. Hukuki bir hataya sürüklemeyin. İstemeden de olsa insanları kırdırtmayın. Ve bu konunun belgesini sakın benden istemeyin. Ama meclisimiz güvence verirse bildiklerimi anlatırım.
***
Belki bazı şike, şike amaçlı teşvik primi ve mafya olayları meclisimizde çözülebilir de, devlet ve siyasetçi gözetiminde yapılan, yaptırılan ülke birlik ve bütünlüğünün ve başarının mübah sebebi olarak gösterilen bölgesel dengeleri gözeten ve rejimin adeta güvencesi kabul edilen ve de milli çıkarlar olarak lanse edilen devletin bakanlarının bile bildiklerini şimdi kimin vereceği güvenceyle kime anlatacağız. Devlet ve siyaset eliyle yapılanları unutup "Şimdilik sadece küçük mafyanın ve futbol değnekçilerinin üzerine gideceğiz" diyorsanız bize "haddinizi aşmayın" diye ikaz veriyorsanız o zaman size de bir şey söyleyebilecek durumumuz yoktur, sayın Başbakanım. Stratejik her kurumda olduğu gibi Sayın Şenkal Bey'in Federasyon'daki görevli gözleri ve kulakları sizler biraz da bildiklerinizi niçin rapor etmiyorsunuz? Zaten bu görevinizi tam yapmış olsanız bizleri meclisimizin dinlemesine bile gerek kalmaz.
***
Bazı vurdumduymaz ve kolaycı kafalar "Böyle ufak-tefek olaylar olur. Önemli değildir, bunları büyütmeyin. Nasılsa kimse konuşmaz ve konuşamaz. Ayrıca istendiği zaman belge de sunamaz" diye düşünseler de kazın ayağı hiç de öyle değil... Devletin bakanlarında gerçek bilgiler var. Ortada kapı gibi Teftiş Kurulu'nun raporları var. Güvenlik güçlerinin dinleme kayıtları ve soruşturmalarda aldığı ifadeler var. Devletin savcılarının ve mahkemelerinin kayıtlarına geçen bilgiler var. Devletin resmi televizyonunun çektiği fakat hiç yayınlamadığı önemli bilgiler TRT arşivlerinde var. Yani sizin anlayacağınız varoğlu var. Hala bir-iki hafıza silici görevler üstlenme heveslisi yorumcu ve yazar "Türk futbolu bundan zarar görür, susun" diyerek aba altından sopa gösterip kendileri de kamuflaj görevi üstleneceklerse, hayata ait gerçekleri sorgulamayacaklarsa ve böylece de Türk futbolunun gelişeceğine inanacaklarsa onlara bir tek şey söylerim: "Bırakın beyler bu artistliği, akıllı olun." Sanki bizler ve kamuoyu aptalız, yalnız futbolun akıllısı onlar. Yakın dostlarımız, bizi seven insanlar hayretler içinde hergün bizi ikaz ediyorlar. Karşılaşacağımız tehlikelere karşı bizleri uyarıyorlar. Hepsi sağolsunlar... Futbolumuz adına ben konuşmayacağım da, ben bildiklerimi, doğru gördüklerimi ve topluma faydalı olacakları söylemiyeceğim de kim konuşacak? Türkiye Futbol Adamları Derneği Genel Başkanı olarak futbolun kurtuluşu için eğer konuşmazsam ve doğru bildiklerimi söylemezsem kim konuşacak? Bu erdemsizliği hayati tehlikem var diye yapacağımı sizler bana layık görür müsünüz? Altını çizerek tekrarlıyorum, futbolumuzun güzel yarınları için meclisimiz güvence verirse ben daha önce de yaptığım gibi bildiklerimi anlatmaya devam edeceğim. Çünkü Türk futbolunun yarınları benim hayati güvencemden çok daha önemlidir. Futbolumuzda bugüne kadar bütün bu olayları bilenler ve benden daha çok hizmeti geçenlerin artık doğruyu ve gerçekleri konuşma zamanı gelmiştir, geçiyordur.