Ne yapsak olmuyoooor Şu fikstür her zaman dert. Başkan Hüsnü Can, iki sezon önce "Al sen yap" dediğinde tuzağa düşmedim ve "Bu benim işim değil. Her kesimden temsilci alıp anlaşarak yapın" diyerek olaya balıklama atlamamıştım. Biliyorum beni alet edecekler, sonra da "Siz yaptınız kardeşim" diyeceklerdi. Bu sezon başında da yoklama çekildi yine reddettim. Yine kafalarına göre takılacaklardı. Ancak, içimizden biri, Genel Sekreter Recep Nurtanış'la başkanın tuzağına düştü. Daha doğrusu iyiniyetinin kurbanı oldu. Şimdi ençok o saçını başını yoluyor ve "Asılları bende, değiştirmişler" diyor. Pazar günü Ankara'da 3, İstanbul'da 4 maç vardı. Selim Sırrı'daki maçlar 12.
00'de, salon boş olmasına karşın Burhan Felek'tekiler 13.00'te başladı. Oysa aksi olmalı. Bir de Eczacı maçı kısa sürede bitirince saat 18.00'de salon bir saat boş kaldı (fotoğrafta) ve top toplayıcılar voleybol oynadı. Şimdi benim anlayamadığım bir şey var. Uzun yıllar bu fikstür rezaletini yazıyoruz. Bir şey değişmiyor. Haa, değişen bir şey var. O da tribündeki seyirci gitgide azalıyor.