Uzmanlar Şahsen Galatasaray'ın eski, Beşiktaş'ın yeni futbolcusu Emre Aşık'ı hem özel hayatı, hem de efendiliği ile çok beğenirim. Ancak saha içerisinde kimlik değiştiren bir özelliğe sahip olduğu da su götürmez bir gerçektir. Aslında Fenerbahçe'de oynadığı yıllarda daha hırçındı, oradan ayrıldıktan sonra saha içerisinde kimlik değiştirme özelliğini olumlu yönde geliştirdi ve Galatasaray'a geldiğinde saha dışındaki Emre'yi saha içerisinde de görmeye başladık. Yani hırslı ama sadece topunu oynayan, rakibi futboluyla yıpratan ama bulaşmayan bir Emre izledik uzun süre. Hatta bir ara Florya'yı ziyaretimde, onun özel yaşantısı ve sahadaki oyunu dolayısıyla, Galatasaray taraftarının övgülerini de kendisine iletmiştim. Yıllardır saha içerisinde, futbolcular arasında yaşanan bir takım itiş-kakışlara hepimiz alışığız ama mahalle jargonuyla söylemek gerekirse "pandik" atmayı çok uzun süredir ilk defa görüyoruz! Allah rahmet eylesin, daha önce Fenerbahçe'nin oyuncusu Yılmaz yapardı bu işleri. Sonradan da yapana rastlamadık... Isıranı, şortunu indireni, tokat ve kafa atanı gördük ama pandik atanı değil! Sahada olan sahada kalır derler... Evet doğrudur, zira bu işlerin saha dışına taşması ancak Balet Tan Sağtürk'ü haklı çıkarır ki, böyle bir şey olmadığını da futbol camiası içerisindeki herkes bilmektedir. Şimdi gelelim işin TV yorumları bölümüne; Herkesin büyük bir dikkatle izlediği "Oynatalım" dizisinde, pardon Maraton programında Sayın Toroğlu'nun incilerini dinledik. Hocam basurdan girdi, bevliye servisinden çıktı. Toroğlu'nu "Hocam manşetlik görüntüler var senden sansürlü konuşmanı rica ediyorum" diyerek sürekli uyaran Şansal Bey de ondan aşağı kalmadı, pantolonunun önünün leke olduğunu söyleyiverdi!. Eh Türk toplumuna da böyle ulvi bir programdan feyz almak düştü.
