Babacan taraftar! Özlenen coşkulu futbolun ürettiği 4-0'lık Diyarbakırspor galibiyeti, asırlık tarihinin en kara günlerinden birini yaşayan Kartal'a bir nebze olsun soluk aldırdı. Umut, salt hüzünlü sonuçların tükenişi için... O kadar. Şampiyonluk, Kaf Dağı'nın arkasında... Bir hayal... İkincilik, üçüncülük bile... Dördüncülük belki... Kesin olan, Beşiktaş'ın kendine geldiğidir, "Tempolu", "Takım oyunu" nu "Sürekli" olmasa da oynamaya başladığıdır. "Takım oyunu" nda sürekliliği gerçekleştirecek istek, hırs ve kararlılık, Diyarbakırspor maçında sahaya yansıdı. Yansımanın kahramanları; Okan'dı, Sergen'di, "Deli fişek" İbrahim Akın'dı, Ahmet Yıldırım'dı, Ahmed Hassan'dı. Hatta havaya ve göze girmeye başlayan Juanfran'dı, hatta dörtlü savunmada ilk kez bir araya gelen Emre Aşık ile Mustafa Doğan'dı. Ve tabii... Coşan bu kramponların arkasındaki dinamosu; dünyada eşi görülmeyen muhteşem taraftardı. Şimdi gelelim asıl meseleye... Bir Türk yardımcı istememekte inat eden Del Bosque'nin, rakiplerini tanımaması, ancak dört ayda bulabildiği takım iskeletini kurmak için yine tanımadığı futbolcularını "Deneme tahtası" na çevirmesi, 9 maçta tam 18 puan kaybına neden oldu. Bir inat uğruna şampiyonluk, bir inat uğruna önümüzdeki yıl Avrupa kupalarına katılma şansı yok edildi. Göz göre, göre... Real Madrid'in imparatoruna yakışmayan fiyasko! İspanyol hocanın bir başka yanlışı; Sergen-Carew forvet ikilisinde ısrar etmesi. Diyarbakırspor maçında da süren bu yanlışını 62'nci dakikada görebildi. "Kısır santrfor" Norveçli'nin yerine "Doğru tercih" İbrahim Akın'ı alınca bu gencin iki golü, dört farklı galibiyeti getirdi. Del Bosque, 4 ay süren yanlış yapma hakkına artık nokta koymalı. Dünyanın hiçbir yerinde göremeyeceği destek, sevgi, inancı gösteren taraftara karşılığı, üzüntü olmamalı. O taraftar ki; her golden sonra İnönü Stadı'nı sevgi, bağlılık sesleriyle inletiyor: "Vicente Del Bosque... Vicente Del Bosque..." Zulme, İspanyol'un kişiliğindeki "Babacanca" karşılık!.. Bu nasıl kulüp sevgisi, bu nasıl kulüp aşkı?.. Bu nasıl Tutku?.. Peh!.. Umarım, "Babacan" taraftarın bu sevgi seli, "Yanlışların hocası" Del Bosque'yi doğru yola götürür.