Seyirciye bravo Hani "İyi günde de, kötü günde de" diye bir slogan vardır ya... Beşiktaş seyircisi, bu sloganın gerçek anlamda hakkını veriyor. Örneğin, fazla uzun süren kötü günlerden sıkılıp, "Harç bitti, yapı paydos" diyerek Dolmabahçe'yi terkedebilirlerdi. Yine örneğin, "Olup bitenler sana yakışıyor mu" sorusuyla Del Bosque'ye sırt çevirebilirlerdi. Tam aksini yapıyorlar. Hem takıma, hem hocaya destek çıkıyorlar. Baktığınız zaman anlıyorsunuz ki, seyircinin tek isteği, önce kımıldamanın, sonra tırmanmanın başlaması Bunu hissetmeye başladıkları için eski İnönü kadarını doldurabiliyorlar. Kımıldanma var mı? Yok denemez. İlk kez birlikte oynayan dörtlü savunmada bile kımıldanma var. Mustafa Doğan ve Emre Aşık, taş gibi oynadılar. Fatih Sonkaya ve İbrahim Üzülmez de böyle olunca Diyarbakır tek bir pozisyon bile bulamadı. Okan Buruk hafta içinde Kopenhag'da 90 dakika savaşmıştı. Dün gece de yine kalpten oynadı. Sergen'e attırdığı goldeki asisti muhteşemdi. Ahmed Hassan giderek havasını buluyor. Bir maçta patlayacak ama kime patlayacak, bilemiyorum. Ahmet Yıldırım ön libero sıkıntısını üstünden atmaya başladı. Juanfran'ın kendine güveni gelmiş. Birkaç hafta sonra yıldızlaşabilir. Sergen-Carew ikilisi, beklenilen kadar iyi değildi. Ama bir ara Sergen'den bilardo falsosu gibi Carew'e öyle bir top gitti, Carew pozisyonu öyle bir kovaladı ki, gol olsa jeneriklere geçerdi. Hakem Erol Ersoy pozisyonlara yakındı. Ama Cem Yanık'ın Ahmet Yıldırım'a arkadan darbesine gösterdiği kart, sarı değil, kırmızı olmalıydı. Bu satırları yazarken, gol furyası ve İbrahim Akın şov devam ediyordu. Sahasında ilk galibiyetle tanışan Beşiktaş bunun gerisini getirir gibime geliyor. Artık şampiyonluk stresi de yok. Demek ki, önümüzdeki haftalarda yeni İnönü Stadı da tamamen dolacak.
