Gök-deniz masalı Avni Aker'e Kartal'ın, ligde olmak veya olmamak maçına çıktığına hepimiz şahittik. Ama en önemlisi yıllardır Sergen'i bir gök, yeni transfer Carew'i ise akan bir deniz olarak düşünen bir çoğunluğa sahiptik. Bütün bu değerleri İspanya'dan gelen bir hoca Del Bosque adeta yerle bir etti. Beni ne Real Madrid'deki kariyeri ilgilendiriyor ne de yıllardır yaşadığı tecrübesi. Beni şu anda ilgilendiren siyah-beyazlı renklere gönül vermiş taraftarın sıkıntısı ve Beşiktaş'ın düştüğü ligdeki bu durum. Beşiktaş, Yıldırım Demirören başkanlığında milyon dolarlık transfere imza atmış bir kulüp olarak bugün ligde bir başka yerde olmalıydı. Ama ne yazık ki şu anda sıkıntıların, üzüntülerin çok fazla yaşandığı bir kulüp olma konumunda. Eski Beşiktaşlı Ziya Doğan Beşiktaş'ı çok iyi çözmüş. Bütün adamlarını Beşiktaş'ın tüm etkili adamlarının üzerine kilitlemiş ve Del Bosque'ye nazire edercesine öğrencilerini her fırsatta bir gök sarhoşluğunda Beşiktaş kalesine akıttı. Del Bosque her taktiği denedi. Maalesef bir tek taktik anlayışı denenmedi, o da 3-5-2 idi. Del Bosque anormal inadı ile Beşiktaşlı oyunculara sezon başından bu yana 4-4-2'yi oynatıp takımı da kendisini de intihara sürükledi. Buna da kimse maalesef engel olamadı. Avni Aker'de İbrahim Üzülmez sol tarafta koca bir sıfır, Okan sadece soyadı gibi Buruk, Sergen emekli, ileri uç oyuncuları ise yerlerinde çakılı birer seyirciydi. Hakem Müftüoğlu maçta iki kırmızı kart gösterdi. Bana göre iki kırmızı kart da tartışmaya değerdi. Ancak Ali Güneş'in son dakikadaki düşürülüşü ise tartışmasız penaltıydı. Ligdeki puan cetveli herşeyi gösteriyor. Varsa bir galibiyet yalan dolan bir Sakarya galibiyeti. Beşiktaş 79 yılından bu yana 25 yıldır hayatının en kötü günlerini yaşıyor. Bu başarısızlık Del Bosque, futbolcular ve yönetime ait. Yazık bu taraftara. Tebrikler ise Ziya Doğan'ın talebelerine.
