Fatih gerçeği Fatih'i Dinamo Kiev maçında seyrederken geçmişi anımsadım. Fatih hakkında yıllar önce şunları yazmışım; "Yıllardır Trabzonspor'da altyapının eski üretkenliğinde olmadığı, A Takım'da oynayabilecek yetenekte oyuncular bulunmadığı dile getiriliyor. Altay-G.Saray maçını seyreden herkes Altaylı Fatih'in şampiyonluğa oynayan bir takımın savunmasıyla tek başına savaşım vererek üç beceri dolu gole imzasını attığına tanık oldular. Peki kim bu Fatih? Trabzonspor altyapısında yetişerek A Takım'da oynadığı maçlarda gelecek için büyük ümitler veren bir oyuncu. Kendi doğduğu ve yetiştiği yerde yabancı oyunculara verilen şans, gösterilen hoşgörünün çok azı bile kendisinden esirgendi. Ayrıca bir de sorunları fazla olan oyuncu damgasını üzerinde taşıyarak Altay'a kiralandı. Şurası bir gerçek ki her genç insanın sorunlarının olması kadar doğal hiç bir şey yoktur. Çünkü hayat yaşayarak öğrenilir. Önemli olan karşılıklı güven duygusunun teknik adam ve oyuncu arasında gelişmesidir. Eğer bu güven duygusu geliştirilmemişse ve oyuncu teknik adamın kendisi hakkında olumsuz düşüncelere sahip olduğunu gözlemlemişse başarılı olma şanszı yoktur. Yetenekli bir genci böylesi bir zihniyetle dışlayanların bir çoğunun beynindeki sorunlar ondan çok fazla. Bizler toplum olarak duygusal olduğumuzdan ve çevremizdeki olaylardan fazla etkilendiğimizden Avrupalı oyuncuların profesyonel anlayışları oyuncularımızda yok. İşte burada bilgi sahibi kendini çok iyi yetiştirmiş gençlerin sorunlarını çözümlemesinde yardımcı olabilen teknik adamlara gereksinim vardır. Trabzonspor'da oynadığı günden bugüne kadar yeteneğinden kuşku duymadığım Fatih gittiği takımda kendisine güvenle sorumluluk verildiği zaman neler yapabileceğini taraflı tarafsız herkese göstererek anlamlı bir ders verdi." Ardından geçen yıllar ve Trabzonspor'a dönüş. Trabzonspor'un yeniden dirilişinde büyük pay sahibi Fatih. Geçen yıllar deneyim olarak ona çok şeyler kazandırdı. Yetenekler kolay yetişmiyor. Onun için yetenekli genç oyuncuları her yönden hazırlamak durumundayız. Fatih gibi büyük bir yetenekten neden Milli Takım'ımızda bugüne kadar gerektiği biçimde yararlanılmadığını anlamakta büyük zorluk çekiyorum.