Sorunlu Altın Kız Olimpiyatlar, dünyada sevgi, barış ve kardeşliğin gelişmesini sağlarken, sporda da 4 yılda bir başarılı çalışmaların mükafatının alınacağı en önemli etkinliktir. Başarı, büyük fikirlerin eseridir. Ama eğer insanlar rahatsızsa ya da örgütsel aksaklıklara odaklanmak zorunda kalıyorlarsa büyük fikirlerin ve hedeflerin kökü bir gün kurur. Son yıllarda üzerinde bilimsel katkı bulunmadan Anadolu'da açan kır çiçeğimiz Süreyya Ayhan da bu sebeplerden ötürü kurutulmak üzeredir. Süreyya'nın enerjisini ve yarattığı sinerjisini hiç emek vermeden ve zorlanmadan kendi kariyerlerine prim olarak yazmak isteyen yöneticiler, çoğu zaman mutluluktan ayakları yerden kesilmiş bir halde olduklarından yaklaşmakta olan tehlikeyi sayın Cüneyt Koryürek, Turgay Renklikurt, Hıncal Uluç ve Kenan Onuk'un ısrarlı ikazlarına rağmen göremediler. Durumu fark ettiklerinde ise artık iş işten geçmişti. Genç kızlarımızın zor şartlarda başarmanın ve üzerlerindeki ölü toprağının kaldırılmasının sembolü Süreyya Ayhan, uğradığı talihsizliği aşabilmek ve o durumdan bugüne kadar hiç olmadığı güçte ve kararlılıkla çıkmak istiyorsa kendi liderliğini ön plana çıkarması gerekmektedir. Eğer Süreyya, desteğinde olması gereken spor teşkilatının ve bazı kişilerin kendine kötü niyetli davrandığını düşünüyorsa aynı durumla karşılaşan diğer insanlar gibi bazı kişileri nadiren affedebilir ama asla bu yaşadıklarını unutmaz. Süreyya'yı kaybetmemek ve diğer sporcularımıza moral olabilmesi için olimpiyata götürülmesi gerekmektedir. Çünkü Süreyya orada yarışmasa da, altın alamasa da, o bizim sorumlu değil, sadece şimdilik sorunlu altın kızımızdır. Gelin, onu yıkmayalım, milletçe sahip çıkalım.