Fenerbahçe
Galatasaray  
Beşiktaş  
Trabzonspor  
Süper Lig  
2. & 3. Ligler  
Aktüel  
Yazarlar  
Ana Sayfa  
     
Emir yüksek yerden

Ulusoy'un çekilmesi de, Bıçakçı'nın adaylığı da siyasetin sahaya indiğini gösteriyor Ulusoy'un çekilmesi de, Bıçakçı'nın adaylığı da siyasetin sahaya indiğini gösteriyor Ulusoy'un kaçırdığı hükümete yakın isimler Levent Bıçakçı'nın listesinde Ulusoy'un kaçırdığı hükümete yakın isimler Levent Bıçakçı'nın listesinde.


İki soruyla başlayalım:
1- 25-26 Haziran'daki ilk Federasyon Genel Kurulu mahkeme kararıyla ertelenmese kim kazanırdı?
2- "Yüksek yerlerin tercihleri" değişmese, 22-23 Temmuz'daki seçimlerin en büyük favorisi kimdi?
İkisinin cevabı da aynı, Haluk Ulusoy.. Peki Ulusoy şimdi nerede? Köşesine çekildi! Rakipsiz adam, önceki gün yazılı bir açıklamayla aday olmayacağını açıkladı. Evet "yazılı açıklamayla." Yani basın toplantısı düzenleyip "Neden çekiliyorsunuz" sorularına muhatap olmamak için yazılı açıklamayla.. İyi de herkesin "Yerinden kıpırdatılamaz" dediği Ulusoy nasıl böyle bitti ya da bitirildi? Anlatalım, siz karar verin. Ve sadece Ulusoy'un nereden nereye geldiğini değil, Levent Bıçakçı'nın nasıl ortaya çıktığını, Mehmet Ali Yılmaz'ın niçin aday olduğunu ve yeni genel kurulda neler olacağını görün.. Önce biraz geriye gidelim.. Ulusoy'un kesin kazanmasının beklendiği 25-26 Haziran'da Ankara'da yapılacak genel kurul öncesi tek tartışma listedeki bazı isimler üzerineydi. Başkan kale gibi ve tartışılmazdı yani... Fenerbahçe gibi ağırlıklı bir kulübün karşı olması bile Ulusoy'u etkilemiyordu, sadece bazı kulüplerin Hüsnü Hayali, Mukan Perinçek, Ali İpek ve Orhan Saka isimlerine muhalefeti vardı. Ama Ulusoy dokunulmazdı. Bu isimlerin bazı kulüplerce istenmemesine karşın, delegelerin ezici çoğunluğu arkasında olduğu için, "Arkadaşlarımdan vazgeçmem" deyip hepsini listeye koyacağını açıkladı. Ve elbette önemli dayanaklarından biri olarak da hükümetten göreve devam konusunda icazet aldığı gösteriliyordu. Fakat burası Türkiye'ydi ve her şey her an değişebilirdi. Önce mahkeme kararıyla Ulusoy'un kazanacağı genel kurul ertelendi, ardından siyasi işaretin farklı bir yönü gösterdiği ortaya çıktı. Gençlerbirliği Yönetim Kurulu üyesi Abdülkadir Aksoy ve Türkiye Futbol Adamları Derneği delegesi Hadi Türkmen'in açtığı davalarla mahkeme genel kurulu erteledi. Türkmen, delegelere tebligatın zamanında yapılmadığı gerekçesinden hareket ediyordu. Gençlerbirliği yöneticisinin ise başkan Cavcav ile birlikte, Ulusoy'un yönetim listesi yüzünden bu yola gittiği ileri sürülüyor. Ama olsundu. Ulusoy en kötü 22-23 Temmuz'a kadar bekler, o zaman kazanırdı. Yeter ki "yüksek yerlerden" darbe yemesindi. Fakat olmadı. Hükümet'in tercihi Ulusoy değildi. Bu tercih kuru bir laftan ibaret değildi. Birçok kulübü yöneten ve delegelerin hatırı sayılır miktarına sahip olan kulüplerin çoğunda iktidar partili belediyeler vardı. Siyasi çevreler işin içine tam girmişti. Tercih netleşmeden önce Ulusoy'dan Serdar Güzelaydın ve Hasan Doğan ile hükümete yakın birkaç ismi listesine almasını istemişlerdi. (Önemli not: bu isimler şu anda Levent Bıçakçı'nın listesinde) Kırılma noktası da bu oldu. Ulusoy ya kendine çok güvendiğinden ya da yanlış bir hesaptan dolayı kabul etmedi. O zaman ipler tamamen koptu. Zaten bazı kulüpler de istemedikleri bir kaç isim yüzünden Ulusoy'a tavır koymaya başlamıştı. Siyaset başka yönü gösterince kopmalar da başladı. Levent Kızıl, Murat Aksu, Serdar Güzelaydın ve Davut Dişli, Ulusoy'un karşısına geçti. Elbette siyasi işaretin yön değiştirme nedeni sadece bazı isimlerin Ulusoy tarafından listeye alınmaması değildi. Hükümet, yasanın getirdiği "Bir kişi üst üste iki kez federasyon başkanı olamaz" hükmünün işleri karıştırabileceğini düşünüyordu. Ulusoy seçilirse, mahkeme, başkanlığını iptal edebilirdi. Ayrıca ortada Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun federasyonda yaptığı bir soruşturma ve kötü kokular vardı. Ve Ulusoy'un işi bitti. Kulüplerin bir bölümü çarketmişti. Hükümet destekçi değil, tam tersi karşısındaydı. Ve siyaset rüzgarını arkasına alan Levent Bıçakçı adaydı. Kaybedeceği baştan belli bir yarışa Ulusoy neden girsindi? Televizyon ekranlarında kükremesiyle bilinen "güçlü" adam, adaylıktan çekildiğini öyle cılız duyurdu ki, şaşmamak mümkün değil. Kuru bir yazılı açıklama, ötesi yok, tartışmaya girmek, hesaplaşmak yok. Bütün bunlar, çekilme baskısının dayanılmaz olduğunu gösteriyordu. Peki Bıçakçı nasıl ortaya çıkmıştı? Ulusoy'dan kopan ağırlıklı isimler, hükümete ve kulüplere kabul ettirebilecekleri isim arayışına girdi. En uygunu Levent Bıçakçı'ydı. Ulusal ve uluslararası düzeyde futbolun önemli isimlerinden biriydi. Öncelikle Fenerbahçe, Galatasaray, Gençlerbirliği ve Samsunspor kulüplerine danışıldı. İsim üzerinde anlaşma sağlanınca Levent Bıçakçı ortaya çıktı. Hatta çıktığının ertesi günü Fenerbahçe Kulübü resmi internet sitesinde onu desteklediğini duyuruverdi. Oysa Levent Bıçakçı iyi bir Galatasaray'lıydı. Gerçi nedense Bıçakçı'nın özgeçmişini yayımlayan gazeteler, Galatasaray kongre üyesi olduğunu yazmayı ihmal ediyordu. "Halkla ilişkiler"in bir parçasıydı bu belki Elbette her federasyon başkanının tuttuğu bir takım vardı ve Bıçakçı Galatasaraylı diye, bu kulübün avukatlığını yapacak değildi. Fakat F.Bahçe'de kulislerde hareketlenmişti. G.Saraylı MHK Başkanı Ahmet Güvener'i göndermekle her zaman övünen Ali Şen, Bıçakçı'yı da 'F.Bahçe taraftarının istemeyeceği adam' ilan etmişti. (Bir not daha: Ahmet Güvener, Bıçakçı'nın hakemlerden sorumlu danışmanı oluyor). Hepsi iyi hoştu da, Aziz Yıldırım'ın Ali Şen'le arası yoktu. Dolayısıyla G.Saraylı Bıçakçı'ya ilk desteği F.Bahçe vermişti, elbette yabancı kontenjanının 6+2'ye çıkarılması garantisini alarak... Levent Bıçakçı'nın federasyon başkanlığını kazanmasına kesin gözüyle bakanlar, bir sürprizle karşılaştı. Eski Spor Bakanı Mehmet Ali Yılmaz adaylığını açıklayıverdi. Sürprizdi çünkü, hem hükümetin, hem ağırlıklı kulüplerin istediği Bıçakçı'yı yıkmak çok zordu. İkincisi, Yılmaz ertelenen genel kurul öncesi de aday olmaya hazırlanmış, vazgeçmişti. Peki ama ne oldu da Yılmaz bu kez hem de aceleyle aday oluverdi? Ona da bir "işaret" mi gelmişti yoksa? Zayıf ihtimal.. Kulüplerin ve hükümetin tercihinin bir kaç gün içinde Yılmaz'a döndüğüne kimse ihtimal vermiyor. Ağırlıklı görüşe göre, Yılmaz, adaylığını açıklarken söylediği şekilde delegelerin hem vefasına, hem sağduyusuna güveniyordu. Öyle ya, özerk federasyon yasasını çıkaran bakan oydu. Saygın bir kişilikti. Dahası tarafsızlığından kimsenin kuşkusu yoktu. Öyle ki, yıllarca yönettiği, halen de onursal başkanı olduğu Trabzonspor bile onu desteklemiyordu!..



Futbol mu? O da ne! 0-0
+2 kimine şans Aslan'a dert
Süper Malatya
Uyum süreci harika'
İstanbul-Mardin D.Bakır-Turan
Denizli günlüğü
Rize'de transfer taarruzu
Sakarya Murat'ına erdi
Kısa... Kısa...
Söz taraftarın
Transfer borsası
Kayseri Atilla'yı getirdi
Mersin'e 3 gurbetçi
 
Tam isabet
Malatyaspor Patalya Tesisleri' nde oynadığı özel karşılaşmada...
Kanarya, bu ne yaa!
Hazırlık maçlarında hasılatın...
Kampta ilk gerginlik
F.Bahçe Almanya kampındaki...
Bravo Conçe
Brezilyalı oyuncu, "Antrenman...
Dellas yattı, yatacak
Roma bonservis bedelini 4 milyon...
Değişemem
Sık sık ' riskli oynadığı' ...
Orta yaptırmayın
Del Bosque, taktik idmanında...

Fenerbahçe | Galatasaray | Beşiktaş | Trabzonspor | Süper Lig | 2 & 3 Ligler | Aktüel | Yazarlar | Sayısal loto | Süper toto | Şans topu | Ana Sayfa

Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGI BASIM YAYINCILIK SANAYI VE TICARET A.Ş.