29 Ekim 2016 | Cumartesi

YANLIŞ TERCİHLERİN FATURASI AĞIR OLUR

Kaleyi Tolga'dan devraldığı günden beri sürekli övgüler yağdırdığımız Fabricio'nun ikram golü 'acaba Beşiktaş başkentte kaybedecek mi?' sorusunu da beraberinde getirdi. Oysa Necip'in yerine giren Rhodolfo için kolay bir pozisyondu.
Ama Fabri çıkıp, hem takım arkadaşı Rhodolfo'yu bozdu hem de golü yedirdi. Serdar Gürler'in fırsatçılığı Gençler'e golü getirirken, Beşiktaş teknik heyetinde buz gibi bir havanın yaşanmasına neden oldu.
Kartal'ın dinamosu Atiba, başkente getirilmemişti. (Şampiyonlar Ligi, ligden daha önemliydi ama rotasyona tabi tutulacak en son oyuncu Atiba değil miydi?) Aboubakar da ilk 11'de yoktu. Oysa kolay bir maç değildi. İbrahim Üzülmez'in Gençler'i iyi savunma yapan taş gibi bir takımdı. Nitekim Beşiktaş için kabus gibi bir ilk yarı oldu.
Necip'in maçın başında sakatlanıp çıkması, Beşiktaş'ın savunma gücünü zayıflattı. Yoğun pas trafiği ile rakiplerinin adeta başını döndüren Beşiktaş, uzun toplarla rakip ceza sahasına akmaya çalıştı.
Böyle olunca oyunun boyu da çok uzadı. Alışık olmadığımız bir Beşiktaş izledik ilk 45'te.
Orta alanı Tolgay Arslan çekip çevirmeye çalıştı; geriden oyun kurdu, Atiba'nın yokluğunda bazen de iki kişilik mücadele etmek zorunda kaldı.
Aydın Karabulut, Serdar Gürler ve Vedat Muriqi, Gökhan Gönül'ün koruduğu kanattan etkili hücumlar geliştirdi.
Gençlerbirliği, sıkı adam savunması ile Beşiktaş'ın pas trafiğini bozdu.
Hatta siyah-beyazlılar, ilk yarıda 'pas hatası rekoru' kırdı dersek abartmış olmayız.
Quaresma, Olcay ve Talisca yeteri kadar topla buluşamayınca Beşiktaş açısından etkisiz bir ilk yarı oldu. Özellikle Olcay tam bir hayal kırıklığı yarattı.
Golü bulduktan sonra özgüveni tavan yapan G.Birliği, daha iyi pas yaptı, Beşiktaş'ı topun peşinden koşturdu ve en önemlisi Kartal'ı kalesinden uzak tutmayı başardı ilk yarıda.

İLK YARIDA SİYAH İKİNCİ YARIDA BEYAZ
Şenol Güneş'in Aboubakar hamlesi, ikinci yarıda Beşiktaş hücumuna hareket getirdi. Öyle ki Beşiktaş ilk organize atağında golü buldu. Quaresma'nın asisti ve Talisca'nın şık kafa vuruşu, skora denge getirirdi. İlk yarıda duran Quaresma, ikinci 45'te adeta pençelerini gösterdi, gol pasını verdi, etkili bindirmeler yaptı, adeta kurşun gibi şutlar attı, G.Birliği savunmasına ve kaleci Hopf'a kabus yaşattı.
Kartal; skoru eşitlendikten sonra tempoyu çok yükseltip galibiyet golü için rakip kaleye yüklendi. G.Birliği de güçlü rakibini birinci bölgede kabul edip, ani kontrataklarla 2. kez öne geçmeyi hedefledi.
Fabri, hatalı bir gol yemişti ama İrfan Can Kahveci'nin serbest vuruşunu harika çıkarmayı da başarmıştı. Aboubakar'ın sol ayağıyla rakip kaleye çıkardığı bir şut var ki, jet gibi giden topu Hopf harika çıkardı.
Sonrasında bomboş pozisyonda topu ağlara göndermek yerine Quaresma'ya pas veren (çok kötü bir pas) Cenk Tosun, saç-baş yoldurttu Beşiktaşlılar'a.
Kaçan inanılmaz goller Beşiktaş adına...
Cenk, Aboubakar, Quaresma gol kaçırma yarışına girdi adeta. Direkten dönen iki top da başkentte 'ah bee!' seslerinin yükselmesine neden oldu.
Kartal, ikinci yarıda oynadığı tahrip gücü yüksek futbolla galibiyeti hak etmişti ama beceriksizlik, şanssızlık ve rakibin etkili savunması, 2 puanın uçup gitmesine neden oldu.
Maçtan sonra Beşiktaşlılar; 'rotasyon da nereden çıktı? Atiba neden oynamadı?
Aboubakar ilk 11 çıkmalıydı!' yorum ve sitemleri ile 1-1'lik skoru kabullenmek zorunda kaldılar.
Dün Beşiktaş, ilk yarıda sıradan; ikinci yarıda ise Beşiktaş gibi oynadı!
Şu unutulmasın ki; uzun lig maratonunda olur böyle lig kazaları...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor