25 Eylül 2016 | Pazar

Riekerink, Güneş’in tuzağına düştü!

Tahmin ettiğimiz gibi bir derbi oldu... A Spor'daki yorumlarımızda demiştik ki; "Bruma ve Eren çok formda. Beşiktaş savunması bu ikiliyi tutamaz. Özellikle de Bruma'yı kart almadan durduramazlar." G.Saray, ilk yarıda özellikle duran toplarda çok sıkıntı yaşattı Beşiktaş savunmasına.
Eren'in attığı golde bütün Beşiktaş savunması uyudu ve arka direkte Eren bomboş kaldı.
Bruma'nın attığı bir gol var ki ilk yarıda...
Bu golleri sadece Messi'den izlemeye alışmıştık. Şimdi Bruma da atıyor.
Beşiktaş gibi Şampiyonlar Ligi'nde mücadele eden bir takım, orta sahadan top süren bir oyuncudan böyle bir gol yememeli.
En azından diğer takımların yaptığı gibi Bruma'yı kart görmek pahasına düşürür. Beşiktaşlı oyuncular bunu bile yapamadı. Bruma, attığı golde Beşiktaş'ın orta saha ve savunma oyuncularını çalıma dizdi ve haftanın golünü attı.
Sormak lazım, Talisca nerede diye? İlk yarıda sahada hayalet gibi dolaşan Oğuzhan'ı görünce. Ya Gökhan Gönül'e ne demeli; resmen koridor oldu ilk yarıda.
Şenol Güneş, ikinci yarıya herkesin tahmin ettiği hamleleri yaparak başladı.
Talisca ve Aboubakar girdi. Olcay ve Oğuzhan çıktı. Bu sihirli dokunuş oyunun kaderini değiştirdi. Riekerink, kurt hoca Şenol Güneş'in tuzağına düştü.
İkinci yarıda Beşiktaş çok bastırdı, tek kale oynadı ve Marcelo'nun golü ile maça ortak oldu. G.Saray çok geriye yaslanınca;
Kartal bir anda pençelerini gösterip uçmaya başladı. İlk yarıda markajda kaybolan Cenk, harika bir golle skoru eşitledi. Kartal, 5 dakikada attığı 2 golle müthiş bir geri dönüşün hikayesini yazdı.
Fernando Muslera olağanüstü kurtarışlar yaptı yine maçın yıldızı oldu. Büyük takımlar büyük oynar. Dün Türk futbolunun iki devi, bizi futbola doyurdu.
Helal olsun size...

NE İSTİYORSUNUZ TRABZONSPOR'DAN!
Tercümanı tribüne gönder; hocayı tribüne gönder! Peki ya futbolun adaletini tribüne gönderebilir misiniz? Avni Aker'deki maçın ana fikri buydu dün!
Serkan Çınar, sahaya maç yönetmeye değil de adeta kararları ile Trabzonspor'u çıldırtmaya çıkmıştı dün...

Hakemin adaleti yoksa, futbolun adaleti tecelli eder bazen... Dün Avni Aker'de bunu yaşadık.
Bir hakem düşünün ki; bir takımın tercümanını bile tribüne gönderiyor. Yani öyle hatalı kararlar veriyor ki, tercüman bile çıldırıyor.
Yetmiyor, sonra da Yanal'ı tribüne gönderiyor.
Çaldığın düdüklerle, verdiğin kararlarla yanlış üstüne yanlış yap; konuşma, sus de öyle mi? Kenarda haksızlığa isyan eden hocayı da sahadan gönder! Bu mu sizin adaletiniz hakem bey!
Dört gün önce bir sel felaketi yaşayan bu şehre, bir de hakem felaketi mi yaşatmak istiyorsunuz? Ey MHK! Bu şehirden, bu Trabzonspor'dan ne istiyorsunuz?
Bir teknik adamı, ağlatacak noktaya getirdiniz dün...
Sadece Serkan Çınar değil, yardımcı hakemleri de çok kötü bir maç yönetti...
Ama bu kez, 90+5'te gelen golle "Yeter bu şehre ve bu takıma yaşattıklarınız!" der gibiydi futbolun adaleti...
Dün Trabzonspor, hakemi de yendi adeta; öyle olmasaydı golü atan Yusuf Erdoğan, gözyaşlarına boğulur muydu?
Bu arada Atiker Konyasporlu oyuncuların mücadelelerine de şapka çıkarmak lazım. Teknik direktörleri Aykut Kocaman'ı da böylesine taş gibi bir takım oluşturduğu için de tebrik etmek boynumuzun borcudur...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor