Kıssadan hisse

Premier Lig'de dün futbol tarihinin en pahalı derbisi oynandı.
Manchester United ile Manchester City arasındaki yaklaşık 900 milyon euro'luk derbi saat 14.30'da oynandı. İbrahimovic ve Pogba gibi yıldızlar gündüz maçına çıktı.
Premier Lig öyle bir lig ki; dünyada 180 ülkede yaklaşık 620 milyon kişi bu maçları izliyor.
Premier Lig'in yayın haklarını satın alan Sky Sports ve BT Sports kanalları (2016-2019) yılları için tam 5 milyar 136 milyon pound ödeyecek. Ve dünyanın en çok izlenen ve en pahalı liginde maçlar gündüz oynanıyor. Hem de öğlen saatlerinde. Bu durum yıllardır böyle.
Bizde ise sonbahar mevsimine girdiğimiz şu günlerde bile Beşiktaş ile K. Karabükspor arasındaki maçı dün gece 21.15'te oynattık. Üstelik Manchester derbisi pırıl pırıl bir güneş altında 20 derecede oynandı. Beşiktaş-K. Karabükspor maçı sırasında ise sıcaklık 22 derece idi. Arada sadece 2 derece sıcaklık farkı vardı.
Futbolumuzu yönetenlere duyurulur...

BRUMA VE TOLGA
Hafta boyunca A Spor'da G.Saray ile ilgili yaptığım yorumlarda Riekerink'in Selçuk İnan ve Tolga Ciğerci'den vazgeçemeyeceğini, De Jong'u yedek soyunduracağını söylemiştim.
Öyle de oldu. Sezona çok formsuz başlayan Selçuk dün oyunda kaldığı ilk yarıda kötüydü. Bruma tam bir aslan pençesi.
Portekizli yıldız, etkili bindirmeleri ve bazuka gibi şutları ile rakip kaleyi dövdü durdu adeta. Dün Yasin'e attırdığı goldeki sürati, çalımı ve verdiği pas sırasında sanki içine Robben kaçmış gibiydi.
Tolga Ciğerci tam bir görev adamı.
Topun olduğu her yerde var ve karınca çalışkanlığında mücadele ediyor. Dün de iyi oynadı Tolga.
Dün sağ bekte yine çok sıkıntı yaşadı G.Saray. Sabri'nin yaptığı hatalar, Kayserispor'a golü getirdi. Geçen hafta Fenerbahçe'ye 2 gol atan Welliton dün de Muslera'yı avladı. Josue girdikten sonra ilk yarıda sağ kulvarı kullanan Bruma, sola geçti. Kayserispor, ikinci yarıda tempoyu düşürmek için her şeyi yaptı. Aslan ise Bruma'ya topu aktardığı her pozisyonda kükremeye çalıştı. Selçuk'un yerine oyuna giren De Jong da en az Selçuk kadar etkisizdi.
Eren de çok kötüydü. Lige fırtına gibi başlayan Aslan'a milli maç arası yaramamış.
Şampiyon olmak istiyorsan böyle maçlarda puan kaybetmeyeceksin...
Hakan Kutlu'yu tebrik etmek gerek.
Fenerbahçe'den sonra G.Saray'dan da puan almayı başardı.

SANKİ BARCELONA
Vodafone Arena'daki müthiş tribün atmosferini görünce insanın futbolcu olası geliyor.
Aman Allahım! Bu nasıl bir coşkudur; bu nasıl iştahlı bir futbol! Şenol Güneş'in Beşiktaş'ı öyle bir başladı ki maça.
Sanki Barcelona sahada. Şenol hoca, salı günkü Benfica maçını düşünerek büyük bir revizyon yaptı. Q7 ve Atiba'yı kadroya bile almazken; Adriano, Oğuzhan ve Aboubakar'ı yedek soyundurdu.
Kaleye Fabricio geçerken, Gökhan Gönül, Caner Erkin, Gökhan İnler ve Talisca ilk 11'de görev aldı.
Dün gece Vodafone Arena'da özellikle ilk yarıda siyah-beyaz formayı giymiş bir Barcelona vardı sanki sahada.
Cenk Tosun'un jeneriklik röveşatası ve sonraki dakikalarda gelen golü ile tribünlerdeki büyük coşku, uzaydan da duyulmuş mudur dedim kendi kendime.
Bu Beşiktaş'ı izlemek büyük keyif! Ama oyunun savunma yönünü çok ihmal etti dün siyah-beyazlılar. İkinci yarıda pozisyonlar verdiler rakibe. Fabricio ise Tolga'dan daha iyi bir kaleci olduğunu belgeledi dün.
Tudor'un K. Karabükspor'u da korkusuzca mücadele etti; defans yapayım, yerde yatıp, vakit geçireyim demediler.
Güzel oyuna katkıda bulundular.
Helal olsun Şenol Güneş'e; helal olsun bu yıldızları transfer eden Beşiktaş yönetimine; helal olsun bu müthiş takımı çılgınca destekleyen Beşiktaş taraftarına!
Titre Benfica! Beşiktaş geliyor!