"Beşiktaş'ı korkutamazlar!"

Yıl 2005, Beşiktaş Kulübü İnönü Stadı'nın reklam alanlarını kısaca Aktif Reklam diye tanımlayabileceğimiz bir şirkete veriyor. Bu anlaşmada dönemin yöneticilerinin imzası var. 2006 yılında yönetim, Aktif'in Beşiktaş'a yapması gereken ödemeleri zamanında yapmadığı gerekçesiyle sözleşmeyi tek taraflı feshedip, Saran Grup'la yeni bir anlaşma yapıyor...
Bu gelişme üzerine Aktif Reklam yetkilileri, "500 bin dolar Beşiktaş'a ödeme yaptık, 1.5 milyon dolar da stada led yatırımı yaptık" diyerek hem bu 2 milyon doları, hem de sözleşmenin tek taraflı fesh edilmesinden dolayı oluşan zararlarını gerekçe gösterip Beşiktaş'a dava açıyorlar.
Mahkeme sonucunda Beşiktaş haksız bulunuyor ve 10 milyon dolar tazminata hükmediliyor.

Kibarca reddedildi
Bu noktadan itibaren Fikret Orman yönetimi devreye girip Aktif Reklam'la uzlaşmak için toplantılar yapmaya başlıyor.
Hemen belirtelim, bu görüşmelerin birinde Aktif Reklam tarafı Vodafone Arena'nın reklam alanlarının pazarlanması işinin kendilerine verilmesini istiyor ama Beşiktaş yönetimi bu isteği kibarca reddediyor.
Toplantıların sonunda Beşiktaş'ın taksitler halinde 7 milyon dolar ödemesi konusunda anlaşmaya varılıyor ve sözleşme imzalanıyor.
Bu sözleşmeye "Ödemeler zamanında yapılmazsa 2 milyon dolar tazminat ödenir ve yapılmış olan 3 milyon dolar indirimi de geri alınır" şeklinde özetleyebileceğimiz iki madde konuluyor.
Buraya kadar her şey normal, dananın kuyruğu asıl bundan sonra kopuyor... Beşiktaş Kulübü, yapılan sözleşme gereği "375 bin dolarlık iki çek" şeklinde ödenmesi gereken 750 bin dolarlık son taksidin yarısı hariç tüm ödemelerini zamanında yapıyor...
İşte ne oluyorsa pazartesi günü ödenmesi gereken o son taksidin yarısı salı günü ödenince oluyor.
İki tane 375 bin dolarlık çekin bir tanesi pazartesi akşamı tahsil edilirken, ikincisinin arkası yazdırılıyor. Arkası yazdırılan ikinci çekinde salı sabahı 09.30'da tahsil edildiğini not olarak düşelim...

Önce tamam diyorlar
Beşiktaş yönetimi, Aktif Reklam'daki muhataplarını arayıp "Son taksit olarak verilen iki çekten birinin salı günü ödeneceğini belirtip bir sorun olup olmayacağını" soruyor. Aktif Reklam tarafı, iddiaya göre, "Elbette olabilir" cevabı verince Beşiktaş yönetimi rahatlıyor. Ancak gelin görün ki, uygulamada tavırlar böyle olmuyor... Aktif Reklam yetkilileri "Sözleşme şartlarına uyulmadığı için bu son taksidin ödenmesi bir şeyi değiştirmez. Yaptığımız anlaşma gereği iki milyon dolarlık cezai şartın yerine getirilmesini ve yaptığımız üç milyon dolarlık indirimin de tarafımıza ödenmesini isteriz" diyorlar...

Anlaşma bozulmuş!
Yani, 375 bin dolarlık son taksit bir gün geç ödendiği için Aktif Reklam sözleşme şartlarına uyulmadığı gerekçesi ile 375 bin dolar yerine 5 milyon dolar istiyor. Kulüp bunun üzerine "Borcumuz ödenmiştir" diyerek borcun ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi için mahkemeye başvuruyor.
Bu başvuruda "Mahkeme sonuçlanana kadar haciz konulmaması için tedbir" kararı da isteniyor. Ancak mahkeme bu tedbir kararına gerek görmüyor...
Bunun üzerine Aktif Reklam mahkeme sürecinin sonlanmasını beklemeden Beşiktaş Kulübü'ne haciz getiriyor.
Bu arada haciz için gelen kamyonlarda "büyük bir tesadüf" sonucu 'Kartal' amblemi olması da dikkat çekiyor...
Öte yandan Beşiktaş Kulübü, Aktif Reklam'ın kendilerinden sonra yani 2005'ten bu yana asla başka bir büyük iş yapmadığına dikkat çekerek mahkemeye verdiği dilekçede Aktif Reklam'ın 2005'ten bu yana ne kadar kazanıp ne kadar vergi verdiğinin de incelenmesini istiyor.
Bu arada Beşiktaş yönetimi gelişmeler üzerine yaptığı toplantıda bir grup yönetici "Camia kulübe haciz gelmesinden rahatsız olur, 5 milyon dolar verip olayı kapatalım" derken, Başkan Orman ve Ahmet Nur Çebi başta diğer yöneticiler buna şiddetle karşı çıkıyorlar.

Ödersek, geri alamayız
Orman, Çebi ve bazı yöneticiler, "Onların amacı da bu baskıyla bizi yıldırıp, durduk yere 5 milyon dolar almak.
Beşiktaş'ı korkutamazlar, bu kulübün tek kuruşunu kimseye haksız yere ödeyemeyiz.
Gerekirse haciz yemeyi göze alıp Beşiktaş'ın parasını korumalıyız. Ayrıca şimdi 5 milyon doları ödersek, mahkemede haklı çıktığımız taktirde geri alma şansımız olmaz çünkü karşımızda bir tabela şirketi olabilir" diyerek noktayı koyuyorlar.
Hikaye bu.. Aktif Reklam gerçekten hakkını mı arıyor, yoksa son taksidin 1 gün geç ödenmesini gerekçe gösterip fırsatçılık yaparak haksız kazanç mı elde etmeye çalışıyor, bunun kararını yüce mahkeme verecek.
Not: Şampiyonluk yarışının kızıştığı haftalarda Beşiktaş'ın moralinin bozulduğu bir gerçek. Vadofone Arena'nın bitme aşamasına geldiği de malum. Yani ne tarafından bakarsanız bakın, mahkeme süreci tamamlanmadan yapılan haciz işleminin zamanlaması manidar gibi görünüyor!