17 Mart 2015 | Salı

Cesaret haftası

Bilic, Kayseri Erciyes önünde statükocu tavrından uzaklaşıp Feyenoord maçından sonra ilk kez çift santrfora döndü. Bu cesur tercih Demba Ba'nın yalnızlığına son verirken Beşiktaş'ın hücum bölgesinde vites yükseltmesine neden oldu… Elbette yalnızca çift santrfor oynamak değil işin sırrı… Beşiktaş takım halinde iyi oynadığı zaman yıldızları parlıyor ve en önemli ayrıntı bu… Tek başına Gökhan Töre ya da bir başkasının iyi olması yetmiyor Kartal'a… Sahanın her yerini paylaşan, kademelere zamanında giren ve tüm oyuncuların 10 km civarında koştuğu bir Beşiktaş hem Avrupa, hem de lig arenasında yüksek uçuyor… Kazanılan maçlarda diğer faktörlerin yanı sıra özellikle bu ayrıntıların öne çıktığını görebilirsiniz. O nedenle Brugge ve Fenerbahçe maçlarında zafere giden yol da aynı detaylardan geçiyor… Brugge'e karşı çift santrfor oynayan bir Beşiktaş istediği skoru daha kolay elde eder. Ancak önemli bir ayrıntıyı atlamamak gerek, eğer oyun kurucu olarak Tolgay değil de Sosa tercih edilirse çift santrfor oynamak akılcılık olmaz!.. Çünkü Sosa, Tolgay gibi tempolu bir oyuncu olmadığı gibi Veli'ye de asla yardımcı olmuyor. Geri vitesi arızalı özetle… Başka bir deyişle Bilic'in tercihi Sosa olursa, o takdirde V.Atiba'dan vazgeçmemesi daha akıllıca olacaktır. En azından benim düşüncem bu yönde. Öte yandan şunun altını ısrarla çizelim ki; Brugge maçı çok önemli, Fenerbahçe derbisinden fersah fersah önemli… Beşiktaşlı oyuncuların bu bilinçle sahaya çıkmaları ve derbiyi asla düşünmemeleri şart. İyi motive olan, rakibine saygı duyayarak oynayan bir Beşiktaş Avrupa'daki hayalinin peşinden koşmaya devam eder. Umalım ki öyle olsun…

GÜZEL ADAM BİLİC
Rahmetli Vedat ağabeyin (Okyar) dünya harikası bir tanımlamasıdır bu; güzel adam! Bu söz Beşiktaş'ın teknik direktörü Slaven Bilic'e çok yakışıyor… Gol pası sonrası savunmada kullandığı Necip'e yanağını uzatması harika bir görüntüydü. Çok eleştiririm bilirsiniz ama insan tarafı bambaşkadır Bilic'in… Güzel adamdır vesselam…

ALTIN ELDİVENLER
Beşiktaş kaleci konusunda bu ligin en şanslı takımı, pırlanta gibi yüksek karakterli ve başarılı iki kalecisi var. Tolga ya da Cenk hangisi kaleye geçerse geçsin takıma güven veriyor. Tolga ağabeyinin sakatlığında Cenk iyi iş çıkardı… Şimdi Tolga iyileştiğine göre muhtemelen kaleyi tekrar teslim alacak. Alması da normal… Beşiktaşlılar rahat olsun, bu iki yüksek karakterli kalecinin arasından su sızmıyor, ne oynayan havaya giriyor ne yedek kalan küsüyor. Bu da Beşiktaş için büyük, hem de çok büyük bir şans.

KARTAL YÜREKLİ NECİP!
Ön libero, sağ bek, stoper hiç ferketmiyor… Tottenham maçında ön liberoydu Beşiktaş kazandı, Liverpool maçında stoper mevkiinde destan yazdı… Son iki maçta, 40 metreye iki uzun pas atıp deyim yerindeyse asist yaptı… Daha ne yapsın!.. Yedek kalsa sorun yapmaz, Beşiktaş formasının kıymetini en iyi bilen oyuncuların başında gelir… Her zaman göreve hazır bir asker gibidir… Bu Kartal yürekli kardeşimi her fırsatta eleştiri yağmuruna tutan bazı sözde Beşiktaşlılar bundan böyle iki kere düşünsünler. Çünkü formanın hakkını sonuna kadar veren Necip'e haksızlık yapıyorlar.

GERÇEK SPOR ADAMI ŞOTA
Teknik direktör olmak ayrı gerçek bir spor adamı olmak ayrı… Şota ikinci sınıfa giriyor, o zafere giden her yolu mübah görmeyen gerçek bir spor adamı. Konya'da Donk'un fair-play cinayetine ortak olmadı ve kariyerinin krıtik virajı olabilecek maçta bedava gole karşı çıktı. .. Öylece de veda etti Kasımpaşa'ya. Uzatmaya gerek yok, Şota Türk futbol tarihinin unutulmazları arasına girdi… Endüstriyel futbol kepazeliklerinin "profesyonellik maskesiyle" örtüldüğü günümüz futbol tarlasında açan nadide bir çiçek olan Şota'ya gönül dolusu teşekkürler…

RİCARDO TÖRE!
Bir önceki sezon başı kampında "Gökhan Töre tempo kazanırsa Beşiktaş'ın yeni Quaresma'sı olur!" dediğimde sosyal medyada Beşiktaşlılar dahil bir çok kişi hayal gördüğümü düşünmüştü… Hayal gerçek oldu sanırım!.. Gökhan Töre o tempoyu buldu ve gönüllere taht kurdu... Artık özel hayatıyla ilgili de arızalı sinyaller gelmiyor. O zaman kocaman alkışlar gönderiyorum bu kardeşime. Bu gidişle kısa zamanda dünya yıldızları arasında yerini alır... Gökhan bu yolda hızla ilerliyor, yolu açık ola.

BARİZ GOL ŞANSI DEĞİLMİŞ!
Top taca doğru gidiyormuş. Nasıl güldüm anlatamam… Kaleye mesafe yaklaşık 25 metre ve kale boş… Dahası ceza sahasına doğru koşan bom boş durumda başka bir Başakşehirli oyuncu daha var. Yani ister kaleye vurulsun, ister pas verilsin her şekilde bariz gol şansı… Garip olan şu ki, hakem hocaları bile bu basit pozisyonda birbirleriyle çelişen açıklamalar yaptılar. Türk futbolunun neden 50 yıldır bir arpa boyu mesafe alamadığını anlayın işte…

ŞİMDİ HOLLANDA DÜŞÜNSÜN!
Gökhan Töre inanılmaz formda, Hakan Çalhanoğlu da öyle… Bir süre önce hepimizin tepki gösterdiği sevimsiz bir olayla gündeme gelen bu iki kardeşim 28 Mart'ta Hollanda karşısında en büyük kozlarımız olacak hiç kuşkusuz. İkisine de güvenimiz tam. Milli Takım'ı uzaklaştığı hedeflere yaklaştırabilecek kalite ve kalibreye sahipler. Hollanda maçından itibaren Hakan ve Gökhan'ı hep güzelliklerle anmak istiyoruz. Haydi çocuklar, gösterin kendinizi.





Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor