Şampiyonluk garanti!

Üç büyükler ligin tepesine peşi sıra dizildiler… Aralarından su sızmıyor!.. Öbür taraftan maratonun boyu da kısalmış durumda, şunun şurasında en geç 11 hafta sonra şampiyon belli olacak…
Kalan 11 haftada, falanca takım şu kadar puan toplar, demek mümkün değil elbet ama yine de söylenecek bazı şeyler var… Örneğin Beşiktaş ve Galatasaray'ın 11'de 11 yapmaları halinde şampiyon olacaklarını kesin bir dille söyleyebiliriz… Yalnız ikisinin aynı anda bunu yapma şansları yok, çünkü bir maçları kendi aralarında.
Yine de bir takımın geride kalan tüm maçlarını kazandığı takdirde matematiksel kesinlikle şampiyon olacağını bilmesi önemli bir moral-motivasyon unsurudur. Bu açıdan Beşiktaş ve Galatasaray, Fenerbahçe'ye göre bir adım daha öndeler. En azından bana göre durum bu… Fenerbahçe derbiyi zor da olsa kazanarak ipten döndü ve bu da onlar için önemli bir motivasyon olacaktır. Bir daha benzer duruma düşmemek için çok daha dikkatli olacakları tartışılmaz.
Beşiktaş'ta statükocu tavırlarıyla dikkat çeken ya hiç rotasyon yapmayan ya da rotasyon adı altında deyim yerindeyse tüm takımı değiştiren Bilic'in hataları büyük handikap… Şanssızlıkla beceriksizliği sık sık karıştıran ve Emenike'yi Ronaldo zanneden İsmail hocanın hataları da Fenerbahçe'nin yumuşak karnını teşkil ediyor.
Hamza Hamzaoğlu aralarında en gerçekçi olanı gibi görünse de onun da sık sık ilk 11'i değiştirmesi kritik bir haftada hesapsız kayıplara sebep olabilir… Özetle, heyecan, yerine göre gerilim ve mücadele dolu bir lig finali var önümüzde … On bir haftayı kim iyi değerlendirir ve en iyi on birleri kim kurarsa mutlu sona ermesi büyük ihtimaldir.
Öte yandan bu satırların yazarı için zaferi kimin kazandığından çok hakkaniyetli bir mücadeleyle sonucun belirlenmesi hayati önemdedir…. Yarış adil olsun, kim hak ediyorsa o kazansın biz de alkışlayalım.

DİKKAT TEHLİKE!
Bilic geçen sezonun neredeyse tamamında yaptığı hatayı bu kez ligin ikinci yarısında yapıyor ve yedek kulübesindeki alternatif oyuncuları küstürüyor… Demba Ba, Sosa gibi haftalardır formsuz oyuncuları dinlendirmeyi asla düşünmemesi büyük hata.
Bu durumda bir yandan adı geçen oyuncuların formsuzluğuna formsuzluk katarken diğer yandan da arkada kalanları umutsuzluğa sürüklüyor, pes etme noktasına getiriyor. O nedenle ligin ilk yarısındaki Kerim ve Pektemek'i mumla arıyoruz… İlk 11'deki oyuncuların gönüllerini hoş tutmaya çalışırken kulübedekileri küstürmek kadro derinliğini sığlaştırır benden söylemesi...
Hem de öyle bir sığlaştırır ki yüzünüze çırpacak su bulamazsınız!

BRUGGE SERT TAKIM
Belçika liginde şampiyonluk kovalayan Brugge iyi mücadele eden sıkı bir takım. Beşiktaş bu rakibini asla hafife almamalı. Özellikle deplasmanda oynanacak maç bu açıdan çok önemli… İşi orada kolaylamak çok önemli. Kaybedecek hiç bir şeyi olmayan takımlar her zaman çok tehlikelidir… Brugge buraya kadar gelmiş olmaktan mutlu. İlk maç birçok şeyi belirleyecektir.

ELİT FİYASKO!
Cüneyt Çakır'ın derbiyi genel olarak iyi yönettiğine şüphe yok… Maçın orasıyla, burasıyla oynamadı, şuradakini, buraya koymaya çalışmadı… O nedenle öncelikle tebrik ediyorum Cüneyt kardeşimi… Ancaaaak, öyle bir hatası var ki, elit kategorideki bir hakem bunu nasıl yaptı hâlâ anlayabilmiş değilim… Efendim pozisyon şöyle; Fenerbahçe atak yapıyor ortalanan top Galatasaraylı oyuncunun koluyla buluşunca, Çakır "acaba avantajlık bir durum var mı?" diye bekliyor, topun ceza sahası içindeki Egemen'e gittiğini görünce de haklı olarak avantajı oynatıyor … Buraya kadar yapılan doğru, peki ya sonra?
İşte sonrası fena… Egemen avantajı kötü kullanıp topu dışarı atınca Cüneyt kardeşim geri dönüp elle oynama veriyor!
Şaka diyeceğim ama değil!... Bildiğin skandal… Hem de elit skandal!.. Şöyle bir hatayı Şampiyonlar Ligi'nde yapsa kendisine duyulan bütün güveni kaybederdi… Çok şanslı ki bizim ligimizi de, dünya derbimizi de Avrupa'da çok fazla takan yok… Aksi halde cayır cayır yanmıştı Çakır kardeşim…

SEYİRCİSİZ OYNAMA VERİLECEK Mİ?
Fenerbahçe küfürden sınırdaydı, derbinin 84. dakikasından itibaren başlayan ve maç sonrası da devam eden "İşte böyle, her sene böyle Cimbom'a…" şeklindeki küfürlü tezahürat o nedenle çok önemli… Sınır geçildiğine göre bundan sonrası seyircisiz oynama… Üstelik bir de yardımcı hakeme atılan yabancı cisimler var!.. Yayıncı kuruluşun detaylı çekimlerinde hakemin alnından seken bir ve yanına düşen bir olmak üzere iki yabancı cisim flu da olsa görülüyor… Yani kral çıplak!..
Şimdi her şey gün gibi ortadayken TFF bu cisimlere "UFO" muammelesi yaparsa diyecek bir şeyimiz yok! Yapmazsa, Saracoğlu'ndaki Beşiktaş derbisi seyircisiz oynanacak demektir. Net!

VOLKAN BİLE!
Son yıllarda ilk kez futbolcuların tamamen oyuna motive oldukları ve futbolun kuytu köşelerine saklanmadan mücadele ettikleri bir derbi izledim. Fenerbahçeli ve Galatasaraylı oyuncular istedikleri zaman olayı çirkinleştirmeden pırıl pırıl bir mücadele verebileceklerini kanıtladılar. Küfürlü tezahürat istisnası haricinde derbi fair play ruhuna uygun oynandı. Emeği geçen herkese teşekkürler… Öbür taraftan, bundan böyle daha azını kabul etmeyiz herkesin bilgisi ola!.. Volkan Demirel kardeşim bile "Bazen saçmalıyorum!.." noktasında bir özeleştiri yapıyorsa bazı şeyler düzelmeye başlamış demektir. Umarım gerisi de bu minval üzere gelir.