Volkan ve Melo farkı
Fenerbahçe kalecisi Volkan PFDK'dan 4 maç ceza alınca bilen-bilmeyen eyyama basladı… En büyük eyyamını da "Bu ceza fazla" diyenler yapıyor.
Öncelikle sunu söyleyelim Volkan'a alt sınırdan ceza verildi… Yani ceza fazla degil az!
Peki ertelenir mi? Asla!
Neden mi? Simdi gelelim oraya… Öncelikle sunu bilelim ki; Volkan, tıpkı tweet atan Melo gibi rakip kulüp yöneticisine hakaretten ceza aldı… Kitapta bu hakaretin karsılıgı iki maç olarak yazıyor.
Zaten Melo da iki maç aldı.
Volkan'a da hakaretten verilen ceza aslında iki maç!
Simdi buraya dikkat! Volkan'ın hakaret ettigi hem hakem, hem temsilci raporlarında yazıyor.
Üstelik koridorun üç farklı bölgesinde tekrarlıyor bu hakareti ve bu da raporlarda yer alıyor.
O nedenle Melo'dan bir maç fazla ceza alıyor.
Çünkü ısrarla yapılan bir hakaret söz konusu. Melo ile ilk fark burada. Dolayısıyla Melo'nun bir tweet'ten iki maç ceza aldıgı yerde, soyunma odası koridorlarında ısrarla ve üç kez arka arkaya hakaret eden Volkan'ın 3 maçtan menle cezalandırılması çok normal ve adilanedir.
Öte yandan Volkan, sezon basında da sokak köpekleri üzerinden Melo'ya hakaret etmis ve yine ceza almıstı. Dolayısıyla aynı sezon içinde, aynı suçu ikinci kez isledi. Bu nedenle de kitabın emrettigi sekilde cezası bir maç daha arttırıldı ve toplam dört maça çıktı. PFDK tüm degerlendirmelerini alt sınırdan yapmamıs olsa Volkan 7-8 maç ceza alabilirdir.
Yani, yanisi su; yaptıgına ve siciline göre Volkan kardesim ucuz kurtuldu.
Meraklısı için sunu da söyleyelim...
PFDK yedi kisiden olusuyor ve bildigim kadarıyla bu üyelerin üçü Fenerbahçe kongre üyesi.
Sanırım kararın oy çoklugu ile çıkmasının sebebi de bu olabilir derim ben. Bilmem ki siz ne dersiniz?
V.Atiba veya intihar
Bılıc pragmatik bir teknik adam görüntüsü verse de kesinlikle öyle degil. Bildigin statükocu bir teknik adam var karsımızda… Öylesine statükocu ki, bir yeni oyuncu riskine girmek yerine elinden gelse Atiba'yı ikiye, üçe bölüp takımın aksayan her yerine yama yapacak. Geçen sezon bunun bir çok örnegini gördük.
Sol bek yoklugunda sola, stoper yoklugunda stopere, sag kanat aksayınca sag beke çekti Atiba'yı. Simdi önünde zorlu bir Bursa maçı var ve korkarım Bilic yine aynı hataları tekrarlayacak.
Ismail ve Motta sakat, Ersan cezalı. Pragmatik ve cesur bir teknik adam çözümü alternatif oyuncularda arar ve daha önce yaptıgı hataları tekrarlamaz.
Misal, savunmanın solunda Ugur'u kullanır, göbekte ise Atınç'a güvenir. Umarım bu cesareti gösterir Biliç, aksi halde orta saha bosalır ve Bursa karsısında Besiktas büyük sıkıntı yasar.
V.Atiba'ya dokunan ayagına sıkmıs olur. Testi kırılmadan yol göstermesi benden.
İSLAMOFOBİ'YE KARŞI BA
Beşiktaş şampiyon olursa, Sultanahmet meydanı Kartal yüreklilerle dolup taşacak. Çünkü Demba Ba, şampiyonluk sonrası tüm taraftarları Sultanahmet Camii'nde sabah namazı kılmaya davet etti. Statsızlık başta bir çok sorunla boğuşan Beşiktaş bu şartlarda şampiyon olursa memleket tarihinin en kalabalık sabah namazı Sultanahmet'te kılınır ve o fotoğraf da tüm dünyada büyük sempati uyandırır.
Öyleyse şöyle diyelim; İslamofobi'nin de ilacı Demba Ba!
OĞUZHAN NEREYE KOŞUYOR
Manisa ligde sıkıntılı günler yaşamasına rağmen Ziraat Türkiye Kupası'nda müthiş bir performans gösterip son 16'ya kaldı. Sanırım aradaki farkı yaratan konu rahatlık! Kupa'da, "Kaybedecek bir şeyimiz yok" rahatlığında oynadılar.
Lig ise öyle değil.
Düşmek var, kalmak var.
Bu gerilimin oyunlarını da yansıyor. Yoksa iyi bir kadroları var. Taner Taşkın gibi realist ve uzun vadeli düşünen bir teknik adama salip olmaları da önemli bir avantaj. Taner hoca bundan önce Menemen'de dört yıllık bir planlamayla hem genç oyuncuları futbolumuza kazandırdı, hem de takımı şampiyon yaptı. Şimdi Manisa'da aynı şekilde uzun vadeli bir planlamayla yola çıktı. Kupa'da olduğu gibi ligde de toparlanacakları günler yakındır.
HACIOSMANOĞLU BiR DEVRi KAPATTI
Bır kulüp baskanının maçtan önce hakemi araması bilinen tüm etik kurallarına aykırıdır, bu net! Ancak, bazen sistem insanları isyan noktasına getirir ve çaresiz bırakır. Trabzonspor Kulübü Baskanı Hacıosmanoglu da bu çaresizligi yasamıs ve uç bir örnek sergilemistir. Bu öyle bir örnektir ki, tüm hakemlere "Ya kimseden korkmayacaksınız ya da tüm baskanlardan korkacaksınız" mesajı verilmistir. Düne kadar "Üç büyükler aleyhine hata yapmazsam kimse bana dokunmaz" diye düsünen hakemler artık bir kez daha düsünmek zorundadırlar. Hacıosmanoglu yanlıs bir davranısla da olsa bir çıgır açmıstır. Tüm Türkiye'nin derbiye odaklanmasını saglamıs ve o sayede Bülent Yıldırım harika bir maç yönetmistir. O nedenle görevleri adalet dagıtmak olan hakemlerin önlerinde artık iki seçenek var; ya Allah'tan baska kimseden korkmayacaklar, ya da telefonlarına bakarken tir tir titreyecekler!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
