19 Ağustos 2014 | Salı

Acırım Wenger'e

Arsene Wenger, Beşiktaş'ın Liverpool'dan aldığı 8-0'lık mağlubiyet sonrası, "Böyle takımları Avrupa Ligi'ne almamak gerek" mealinde bir açıklama yapmıştı. Hoş, bir kaç ay sonra kendi takımı, kendi sahasında 8'li bir mağlubiyet aldı ama Beşiktaş adına da bir fatura kesmek gerek. 'Kara Bela' Demba Ba başta tüm futbolcular işin bu yanını da düşünmek zorundalar.
Wenger, futbolda her sonucun normal olduğu konusuna Fransız kalmış olabilir onu uykusundan uyandırmak her Beşiktaşlı oyuncunun görevidir.
Futolcular sahada gereğini yapsınlar basın toplantısında gerisini ben hallederim.
Sonra mı... Sonra acırım Wenger'e...

ÇARŞI'YA REKOR YAKIŞIR

Yerküre üzerinde futbol taraftarları arasındaki rekabeti yakından takip eden kime sorarsanız sorun Çarşı'nın adını bir şekilde duymuştur. Beşiktaş'ın gücüne güç katan, tribünde coşunca gerçek anlamda 12. adam olan Çarşı, tüm dünyanın hayran olduğu Liverpool taraftarını bile kendisine hayran bırakmayı başardı.
Bugün yine bir rekor peşinde Çarşı, dünyanın elle hazırlanan en büyük pankartı açılacak Olimpiyat'ta... Emeği geçenlerin yüreklerine sağlık.
Birileri, her fırsatta farklı yerlere çekmeye ve bu gücü siyasal amaçlar için kullanmaya kalsalar da bizim hep söylediğimiz gibi Çarşı siyaset üstüdür ve Çarşı Beşiktaş'ın yüreğinin tam ortasıdır.
Beşiktaş Çarşı'yla güzel, Çarşı da Beşiktaş'la.

HAYDi KALK AYAĞA
Fakir, hırsızlığa çıkınca ay akşamdan doğarmış. Beşiktaş'ın ki de o hesap... Yıllardır Avrupa'da yaşanan bin türlü sıkıntı sonrası ilk kez bir Şampiyonlar Ligi hayali kurmaya kalkan Kartal'ın başına gelmedik kalmadı...
Önce kurada çıkabilecek en zorlu rakip yani Arsenal çıktı, üstelik ilk maç iç sahada... Ardından Efsane Başkan Süleyman Seba Hak'kın rahmetine kavuştu ve tüm camianın morali bozuldu ve tüm bunlar yetmezmiş gibi takımın en staratejik oyuncusu Atiba sakatlandı. Atiba'nın sakatlığı öncesi her şeye rağmen bu tur ortada diye düşünen ben şimdi kara kara düşünüyorum, çünkü Atiba'sız Veli de Veli gibi oynamıyor.
Feyenoord maçlarına dikkatlice bakanlar tüm sistemin 'V.Atiba' üzerine kurulduğunu fark etmişlerdir.
Özellikle ilk maçta bu iki oyuncunun iki yönlü oyunları, sağ ve sol kanat savunmacılarının kademelerine girişleri muhteşemdi.
Aynı ritmi tutturan bir orta saha ile Arsenal'i bozmak da yüksek bir ihtimaldi. Peki Atiba gitti Beşiktaş bitti mi, yani artık tur için ümit kalmadı mı? Asla, Beşiktaş'ın formasının olduğu yerde umut da vardır evvel Allah. Atiba yoksa Necip var... Necip gençliğinden kaynaklanan tüm enerjisini ortaya koyar, o bildik mücadelesini yaparsa Atiba'yı aratmaz. Veli ile uyum konusunda da sorun yaşayacaklarını sanmam.
Orta sahada rakibi bozan, savunma ile hücum hatları arasındaki mesafeyi 20-25 metrede tutan, kanatlardaki oyuncuları sık sık geri gelen Beşiktaş Arsenal'e asla teslim olmaz. Hele hele 60 bin seyircisi önünde hiç teslim olmaz evvel Allah.
Harika bir maç olacağına yürekten inanıyorum... Tolga'dan Veli'ye, Necip'ten Demba Ba'ya tüm oyunculara da güvenim tam. Hep söylüyorum bir kez daha yineleyeyim; Bilic de geçen sezonki hataları yapmıyor. Demek ki onun da kafası rahatlamış. Bu şartlarda Beşiktaş tura sonuna kadar asılacaktır. Tüm futbolcuların bu maçta bir zafer elde edip onu Efsane Başkan Seba'nın hatırasına hediye etmek istediklerini iyi biliyorum. Niyetleri hayır, akıbetleri de hayır olsun inşallah.
Böyle günlerde, o belgeseldeki muhteşem marş ve dizeler gelir aklıma onları söylerim içten içe...
Ne diyordu o marşta; "Haydi kalk ayağa, yürü güneşe... Gün güneşe yürüme günüdür. Teslim olmak kolay, teslim almak olay", haydi çocuklar gösterin kendinizi.

DiVAN'DAN DÜŞMEK!
Beşiktaş'a 40 yıldan fazla hizmet edenler dahil 283 kişinin divan üyeliği düştü. Sebebi sevgili Atıf Keçeci'nin tüzüğe eklettiği bir madde. Üç kez üst üste toplantıya gelmeyenin üyeliği düşer maddesi. Kuşku yok ki Atıf ağabey o maddeyi, herkes gelsin Beşiktaş'ın durumu hakkında bilgi sahibi olsun, sahip çıksın anlamında koydurmuştur. Divan Başkanı Yalçın Karadeniz de o maddeye istinaden üyelikleri düşürdü kuşkusuz. Yani orada da kusur yok... Olayın bütününe baktığımızda ise ciddi bir hata olduğunu söylemek zorundayız. Böyle bir madde eklense dahi belli süreyi dolduranlar için istisnalar eklemek gerekirdi. Sanırım işin gözden kaçan yanı bu oldu.

Alemsin Halilhodzic
Trabzonspor çok akıllı bir transfer politikasıyla hem elindeki sorunlu yabancıları iyi para alarak sattı, hem de Cardozo başta bir çok yıldızı kadrosuna katarak kadrosunu güçlendirdi. Şöyle bir kadroyu Şenol hoca rüyasında göremedi, Hami ona keza... Halilhodzic ise her gün ağlamaklı bir yüzle çıkıyor karşımıza.
Bana kalırsa hoca halinden memnun ama çaktırmıyor.
Halilhodzic kurnaz bir teknik adam, çok ağlar-sızlarsa herkesin beklentilerinin düşeceğini biliyor ve buna göre davranıyor olabilir. Yoksa bu kadro ağlatmaz güldürür...

Altyapılar bitmiş
İki sezon önce Erkan Kaş, Mertcan Aktaş, Mertcan Demirer, Atınç Nukan ve Ümit Karaal'ı kampta izleyince altyapılara daha bir dikkatli gözle bakmaya başladım. Deyim yerindeyse arabayla giderken bile kenardaki maçı izleyen ben, nerede bir yetenek görsem bir şekilde elinden tutmaya çalışırım. Bu ülke futboluna 40 yılını vermiş biri olarak neler çektiğimi de bir ben bilirim, bir de Allah...
Altyapılar, kompleks, kendini beğenmişlik kaynıyor... Günü gelince bu konuya daha detaylı girip isim isim, kimlerin, hangi kulüpleri ne hale getirdiğini anlatmay çalışacağım. Şimdilik şunu bilin ki, altyapılar bu haldeyken üste yıldız değil "sorun" çıkar!..



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor