Savaşan Kartal!

Necip bozdu, Atiba dağıttı, Pektemek çaktı, Franco arkayı toparladı, Kerim maçı kotardı… Tüm bu söylediklerim hiç kolay olmadı. 55 bin kişi önünde, deplasmanda bir Hollanda takımını dize getirmek çocuk oyunu değil.
Disiplin, alan daraltma, sürekli topun arkasında olmak ve dişediş mücadele etmek Beşiktaş adına zafere giden yolu açan altın anahtarlardı.
Franco savunmayı iyi örgütledi, bildiğin Beckenbauer havalarındaydı..
Ersan ona keza, havadan yerden geçit vermedi, iki kanattaki Motta ve Serdar da neredeyse hatasız oynadılar.
Ortada bir Atiba vardı ki izlemeye doyamadık... Düştü, kalktı, yine aldı topu, yine mücadele etti, yine savaştı, yine kazandı.
Yetmedi, her fırsatta boşa kaçıp arkadaşlarına kolay pas atma şansı verdi. O da yetmedi ceza sahası içinde inanılmaz bir müdahale ile net golü önledi. Dört dörtlük oynadı özetle. Yanındaki Necip ona keza, deyim yerindeyse Feyenoordlu oyuncuları döndürmedi Beşiktaş kalesine.

Tüm açıkları kapattılar
Oğuzhan ve Olcay günlerinde değildiler ama Pektemek'in becerisi, Kerim'in çalışkanlığı ve iyi top kullanması bu açığı kapattı.
Feyenoord genç bir takım. Robben'in veliahtı denilen Boetius de son derece tehlikeli bir oyuncu.
Buna rağmen Serdar Kurtuluş bu genç adamı iyi durdurdu.
Beşiktaş bu maçı, şemsiye gibi açılıp-kapanarak ve bu açılıp kapanmaları doğru zamanda yaparak kolayladı. En öndeki Pektemek ile en arkadaki Franco'nun arası bilemedin 25 metreydi. Diri ve istekli Beşiktaş 2-0'a kadar rakibine pozisyon dahi vermedi.
Hepsi "Kara Kartallar" sembolünü hak etmek istercesine saldırdılar siyah formalarıyla. Öpüldünüz çocuklar, darısı önce rövanşın sonra gelecek turun başına.