Zor mücadele
Taraftarsız daha iyi oynadı ev sahibi.
Trabzonspor'a yaramadı sessizlik. Hiç oynamadan yarım saati tüketti bordomavililer.
Ortama alışır, kalitesini koyar beklentimiz boşa çıktı. Sıfıra sıfırla ara devreye çıktık. İlk 45'i yanlış oynadı Trabzon. Hiçbir anda sıkıştıramadı. Öndeki Umut ile son adam Glowacki arasında 70 metre vardı. Selçuk ve Colman ne kadar koşsa da dolduramadılar orayı.
Her çıkışta atağı sonuçlandırdı Galatasaray.
Neredeyse hiç top kaptırmadılar. Bir kere dahi dengesiz yakalanmadı savunma. O zorlamayı yapamadı bordo-mavililer. Ne Alanzinho, ne Jaja, Umut ya da Burak oyuna ağırlığını koyamadı. Takım taktiği durmuş, bireyseli işlemeyen bir durum vardı ortada. "Ne yaparsa kazanır Trabzonspor?" sorusunun cevabı, ilk devredekilerin tam tersi olur sanırım. Kazanmak için daha fazla gayret gerekiyordu. Kendini yoran, zorlayan futbolcuya ihtiyaç vardı. Korkunun ecele faydası yok, biraz cesaret istiyordu.
Tek doğru hamleyi yaptı
İstop pastan tek pasa, yana geriyeden ileriye, geniş alanda beklemekten sıkıştırmaya yürek, cesaret, kalite aklına dönmeliydi Trabzon.
Sadece kaleci Tolga'nın formaya yakışır futbolu yetmez. İçerdekilerle çare bulmaya, ayar vermeye çalıştı Şenol hoca. Bir şey fark etmedi.
Hangisini çıkarsan olur durumu vardı.
Alanzinho'yu aldı yanına. Al birini, vur ötekine geldi aklıma. Süre bitiyor, puanlar kaçıyor kimse bir şey yapmıyordu. Her alanda sarı- kırmızılı fazlaydı. Her seferinde üç-dört bordo- mavili arkada boşluğu tutuyordu.
Eksik kalanın, hedefsiz ya da kadersiz olanın tarafına sıkıştı oyun. O ana kadarki tek doğru hamlesini yaptı Jaja.
Topu Burak'ın önüne bı
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.