Sinir harbi

Galatasaray'da Mali Genel Kurul öncesi yönetim, İtalya Milli Takım şansı kalmayan Mancini ve yüksek gelirli futbolcular; F.Bahçe maçını büyük bir fırsat olduğunda hemfikirdi.
Keza; tribünleri dolduran sarı-kırmızılı taraftarın bu maça dair beslediği duygular maçın ilk düdüğünden itibaren karşılık buluyordu.
Sarı-kırmızılı oyuncular hırsları, sertlikleri ve kurdukları baskıyla maçı final havasında yaşıyor, yaşatıyordu. Selçuk bile aylardır süre gelen performansını yukarıya taşımayı başarmıştı. Sneijder'in şık golüyle istediğini alan G.Saray'da, ilk yarım saatlik dilimde tek olumsuzluk karta yakın sertlikteki fauller ve agresiflikti.
Hakem Yıldırım'ın, özellikle Eboue'nin, Emenike'nin bileğine daldığı pozisyonda sarı kartla yetinmesi ev sahibi takım için bence büyük bir şanstı.

Bakalım hangisi kalacak?
Fenerbahçe ise oyun senaryosuna ilk yarı itibariyle dahil olmakta zorluk çekti. Konuk ekip de maçtaki varlığını sertliğe sertlikle karşılık vermekle hissetirebildi. Nitekim F.Bahçe'nin bu iklimdeki en yumuşak karnı Emre, ikinci sarı karttan atıldı. Bence Yanal bu maçta Galatasaray ile hikayesini düşünerek onu oynatmamalıydı. İkinci yarı beklentinin tersine daha düşük bir tansiyonda cereyan etti... 10 kişi kalan F.Bahçe, hem ilk yarıdaki haline, hem de G.Saray'a göre daha derli topluydu.
Mancini devre arasında maçın sonunda müzeye gidecek bir kupa var sanmış olacak ki, "skora yatın" demiş gibi geldi bana.
Sarı-kırmızılılar ancak 70. dakikada rakip kalede büyük bir tehlike üretebildi. Bu maç G.Saray yönetimi ve teknik kadrosuna rahat bir nefes aldırmasıyla anılacak. Selçuk-
Mancini tartışmalarını da unutmamak lazım elbette... Bakalım önümüzdeki sezon hangisi G.Saray'da olmayacak?