Hollanda ruleti

Saha, zemin ve tribün coşkusuna bakıldığında tam bir final maçı başlangıcı vardı Vodafone Arena'da.
Beşiktaşlı oyuncular Başakşehir'in cuma akşamı kazanmasıyla karşılaşmanın ciddiyetinin farkında olduklarını daha ilk düdükle gösterdiler.
Fenerbahçe ise daha önce hiçbir derbiyi kaybetmemenin ve bu statta rakibini tek yenen takım olmanın özgüveni ile başladı müsabakaya...
Coşku arzu ve iyi odaklanmayla rakibine üstlünlüğünü 10. dakikadan sonra kabul ettirmeye başladı siyah-beyazlılar. Atiba'nın yokluğu her ne kadar dezavantaj olarak gözükse de Şenol hocanın Tolgay tercihi bu durumu avantaja çevirmişti.
Tolgay'ın atılan golde defansın arkasına Quresma'ya attığı pas,oyunun içinde çabuk ve dikine oynaması hucümları daha efektif hale getirdi.
Buna karşılık Advocaat'ın Şener'in yokluğunda Hasan Ali'yi sağ bekte, İsmail'i sol bekte oynatması yani Hollanda ruleti belki de maçı kaybettirecek tercih olabilirdi. İkinci yarıya Advocaat, Ozan Tufan'ı sağ bek'e Salih'i de çok istediği 8 numara pozisyonuna alarak başladı.
Bu diziliş futbolun doğal akışına uygun, oyunun doğrularıyla uyumlu ve skorun gerçekliğine bakıldığında da bir zaruretti.

Fenerbahçe risk aldı
Fenerbahçe risk almaya başladı önde basmaya çalıştı. Son 15 dakikada da maçın içinde istediği toplarla buluşamayan ve gününde olmayan Van Persie'nin yerine Emenike'yi alarak tüm riskleri alan, gol bulma adına herşeyi deneyen sarı-lacivertliler bu isteğine 9 kişiyle 90+4 attığı golle muvaffak oldu.
Salih Uçan, hep dediğim gibi 10 numara yerine 8 numara pozisyonunda oynatıldığında ne kadar katkı sağlayabileceğini, zorluk derecesi çok yüksek böyle bi maçta göstermiş oldu.
Eğer Advocaat maçı bitirdiği 11 ile maça başlamış olsaydı bambaşka bir mücadele seyrediyor olabilirdik.
Maçın sonunu açıklamak için doğru kelimeleri bulmak çok da kolay değil...
Çıkan iki kırmızı kart sonrasında Fabri ve Marcelo'nun ortaklaşa hatasıyla gelen Fenerbahçe golü 7-8 dakika içinde derbiyi 'tarihi' niteliğe taşıdı.
Yenen inanılması güç golün Beşiktaş'a 2 puandan daha fazlasına mal olma ihtimali sezonda son düdük çalana kadar akıllarda olacaktır.
Büyük takımlar, bu ihtimallerle yaşamaya alışır, kazanmayı sürdürürse büyük takımdır.
Beşiktaş'ın önünde artık çok ama çok ciddi bir sınav var.