Kış ve yaz...

Yiğit namıyla anılır derler ya, ona yapışan ve yakışan nam; Huysuz İhtiyar lakabı oldu...
Evet binbir huysuzluk etti, bin dereden de su getirtti Vahid hoca, doğru...
Gerek başkan ve yönetimine, gerek Trabzonspor forması giyenlere ve gerekse Trabzonspor camiasının diğer tüm unsurlarına... Kavgada söylenmez sözler söyledi... Tercümede sıkıntılı da olsa, kimi zaman direkt hedefe nokta atışları yaptı.
Üslup desen üslup değildi, kabul...
Tarz desen tarzımız değildi, eyvallah...

*****

Ama kabul edelim ki; eğrisi doğrusuyla bir Vahid geçti Trabzon ve ülke futbolu üzerinden... Bir büyük kadro bıraktı... Vesile oldu büyük dönüşüme... Hiç kimse beklemiyordu bu kadarını...
Yaptırdı, aldırdı... Yine de memnun olmadı... Memnun da edemedi...
Geçti, gitti...
Ancak şu var...
Oyuncuların teknik adam, takım arkadaşı ve de istediği kişiye pas atıp atmama yöntemiyle kadroyu dizayn ettikleri bir ülke de yaşıyoruz. Kimse gerçekleri zorumuza gitse de açık açık söylemiyor, hele de yerli hocalar...
Öyle değil mi?
Ülke futbolunun "oyuncu merkezli" yapısını kırmak adına; ayakların zemine sağlam basmasını sağlamak adına; her kulübe (hatta milli takıma) en az bir kez 10 hafta Vahidizm uygulanması şarttır!...
Bir sürü olumsuz özelliği sayılırken, yiğide hakkını da teslim etmek gerekir, eğer var ise...

*****

Kabul edelim ki, Trabzonspor'a bedenen iyi durumda bulunan bol seçenek bıraktı onun o hiç bir şey beğenmez, huysuz halleri... Ancak ruhen de bir o kadar enkaza dönüşme riski vardı...
Futbolda inat iyidir fakat futbolun gerçekleriyle inatlaşmak zaman kaybettir, parada... Tam zamanında yollar ayrıldı hocayla, sistemin en önemli hocası ile de anlaşma yapıldı. Trabzonspor bu sistemin içinde kalmaya mecbur; haliyle de sistemden para ve puan kazanmalıdır.
Şimdi Trabzonspor bu sistemden para ve puan kazanıyor, harcamalarını da sisteme fatura ediyor, etmeye de devam edecek, olay kısaca bu.
Şimdilerde herkes "Bu Trabzonspor yeni hocası Ersun Yanal'la ikinci buluşmasında şampiyonluğun en ciddi adayına dönüştü" diyor...
Haklılarda... Kadro iyi, moraller yüksek, idmanlara oyuncular arkadaşlarımı görmeye gideceğim için sabırsızlanıyorum diyerek gidiyor.
Okulu ve sınıf arkadaşlarını seven, özleyen ilkokul çocukları gibiler şu an.
Kolej takımı olmalarına da az kaldı...