Eze oynayınca

Merkez forvet ya da bildiğimiz adıyla santrfor, futbolda önemlidir.
Belki bazen Barcelona gibi takımlar çıkar ve net bir santrfor olmadan oynayabilir. Ya da 4-6-0 derler bir oyun bulunur buna göre oynanır. Atiker Konyaspor, Bajic'in gidişiyle santrforsuz kalmıştı.
Lig başından beri merkez forvet olmayan Milosevic ile idare ettiler. Ama artık Eze var. Dün Konya'da ev sahibi takım, Eze'nin varlığından ve neredeyse etinden, sütünden yararlandı. Bourabia, Jonsson orta sahadan, Skubic, Ömer Ali ve Fofana kenarlardan hep onu hedeflediler.
Böyle olunca endişeyle bakılan bir maç da kolayca kazanıldı. Bir taç atışında Eze kafayla indirdi Musa golünü attı. İkinci yarıda da Skubic sağdan sıfıra inip ortaladı.
Eze, savunmayı ön direğe taşıdı. Milosevic harika bir kafa vuruşuyla golü attı.
Ancak 60'lardan sonra Konyaspor yavaş yavaş topu rakibe teslim etmeye başladı.
Bu da tehlike anlamına geliyordu. Hurtado'nun golü panik havası da getirebilirdi.
Ama hem Mustafa Hoca doğru müdahalelerle takımı tazeledi hem de hızlı hücumlarla rakibin düzeni bozuldu.
Bu galibiyet grupta Konya'yı yeniden iddialı duruma getirdi. UEFA Avrupa Ligi'nin en yüzdeli teknik adamlarından biri olan Akçay'ın ekibinden de bu beklenirdi.


Lig de sıkıntıya girer!
Başakşehir, ise Ludogorets beraberliğini telafi için sahadaydı. Emre önderliğinde ve özellikle Visca kahramanlığında rakip sol kanadı çökerttiler. Ne var ki Konyaspor'un aksine gerçek anlamda bir merkez forvetle oynamadıkları için o ortalar sonuca yansımadı. Adebayor'un yokluğu maçın her dakikasında hissedildi. Emre Belözoğlu'nun harika frikik golü 1 puanı kurtaramadı. Başakşehir, yüzde 60 topla oynamaya rağmen 2 maçta 1 puanla gruba girdi. Şansını sürdürüyor. Ama şunu mutlaka belirtmek gerekiyor. Alternatif oyuncular, kağıt üzerindeki kaliteyi sahaya yansıtmalı. Yoksa sadece Avrupa Ligi değil lig de sıkıntıya girer.