Ne maç ama!

Maç öncesi kadrolar açıklandığında Fenerbahçe'nin 11'inde Emenike'yi görünce ve de Webo'yu görmeyince şaşırdık.
Ama oyun başladıktan sonra şaşkınlığımızı geri aldık. Çünkü Fenerbahçe, topu Beşiktaş'a bırakmış, kontra peşindeydi.
İlk bölümde istediğini daha fazla yapan Beşiktaş'tı. F.Bahçe'nin hücumda en güçlü, savunmada en zayıf yönü olan kanatlarının arkasına topu gönderebilince Olcay, Gökhan'ı ekarte edip golü attı.
Ama Beşiktaş'ın savunma 4'lüsünün, özellikle de Serdar ve Ersan'ın kırılganlığı, F.Bahçe presiyle birleşince üstünlüğü ev sahibi aldı.

Tolga muhteşemdi
Golü yedikten sonra oyuna dönen F.Bahçe önce golü attı, sonra da oyunun kontrolünü eline aldı.
Ancak bu kez Meireles kırmızı kart gördü. İşin ilginç yanı Yanal, takıma müdahale etmezken 10 kişilik F.Bahçe öne geçti. Alper, 11 kişilik Beşiktaş orta sahasında cirit atıyordu.
Yanal'ın müdahale etmemesinin bedeli art arda iki Almeida golüyle geldi ki, ikisinde de Gökhan ofsaytı bozuyordu.
İkinci yarıda öyle bir F.Bahçe vardı ki! 10 kişiyle Beşiktaş'ı zor durumda bıraktı. Uzun süre oyuncu değiştirmedi Yanal. Ama enerjisi bitmedi Fenerbahçe'nin.Tolga Zengin'in dünya çapında bir kalecilik gösterisi olmasa, sarı-lacivertliler kontratak yapamayan Beşiktaş'ı yenebilirdi.
F.Bahçe-G.Saray maçının güdüklüğünden sonra bu karşılaşmada pozisyon zenginliği müthişti.
Tabii ki savunma hataları, orta sahaların şeffaflığı konuşulabilir.
Ama en azından bol gol, bol pozisyon yaşandı. Görünen o ki F.Bahçe, bu maçı kazanmasa bile ligde şampiyonluğun en büyük adayı.