Duble peşinde

Hamza Hoca, Galatasaray'ı ideal kadrosuyla sahaya sürerken camiaya taraftarlara ve futbolculara "Sadece ligde şampiyonluğu kovalamıyoruz, kupayı da almak istiyoruz" mesajını verdi.
Sergen Yalçın döneminde performansı yükselen, son 8 resmi maçında deplasmanda tek yenilgi alan Sivasspor'un hedefi de finale uzanmaktı.
Aatif, Batuhan, Utaka ve Burhan'la ofansif oyunu tercih etmek Sergen Hoca adına "Galatasaray'dan korkmuyorum" demekti. Bu cesaretli anlayış Sivas'ın erken gol bulmasını sağladı ancak Sneijder ve Selçuk'un oyuna ağırlık koymaları, Yasin, Olcan ve Sabri'nin ciddi katkıları Galatasaray'a üç dakika içinde iki gol getirdi. Özellikle Sabri'nin sol ayağıyla attığı gol muhteşemdi.
Melo'nun kafa vuruşu bir ayak vuruşu sertliğindeydi.

GECENİN GİZLİ YILDIZI
Skor avantajından sonra oyun hakimiyeti Galatasaray'a geçti. Önce Burhan'ın sonra Utaka'nın Sivas adına ikinci yarının başında atamadığı gol G.Saray'da kırılma dakikasıydı.
Sneijder coşkulu, istekli oyununu mükemmel bir frikik golüyle süslerken sahanın ve gecenin yıldızı Sabri'nin golün dışında takımına kazandırdığı penaltı finalin müjdesi oldu.
Burada galibiyetten çok Galatasaraylı oyuncuların skor olarak geriye düştükten sonra geriye dönüşleri ve maçı farklı kazanmalarının tüm takıma ciddi bir moral olduğunu düşünüyorum.
Melo hırsıyla takımı ateşlerken Selçuk da gecenin görünmeyen yıldızlarındandı.
Selçuk orta alanda Sneijder'e, Yasin'e, Bruma'ya sıkışık anlarda pas duvarı oldu. Kritik toplar kazandı ve ikili mücadeleleri kaybetmedi. Penaltı atışındaki sakinliği ve vuruş becerisi her zamanki lezzetteydi.