Doğru sefer

Roberto Carlos'un Sivas'ı Galatasaray'a karşı, "Ya sen kazan, ya ben kazanayım" felsefesiyle oynayınca keyifli, bol pozisyonlu, çekişmeli ve kalitesi yüksek bir oyun izledik.
G.Saraylı futbolcuların Sivas'a karşı motive olmalarının, coşkulu, diri, istekli, iştahlı oynamalarının temelinde Başkan Aysal'a verdikleri "İyi oyun ve 3 puan" sözü etkili olmuştur.
Prandelli, G.Saray'ı hazırlık döneminde 4-2-3-1 oynattı. Sonra sistem 4-3-3'e döndü. Sivas karşısındaki 3-5-2 sistemi ise maç kazandı. Sahadaki diziliş şaşırtıcıydı.
Melo, savunmanın göbeğinde oynarken, sağında Chedjou, solunda Semih vardı. Melo riskli oynamadığı sürece sorun olmaz.
Gelelim Prandelli'nin şaşırtan ilginç tercihine... İtalyan hoca Sneijder'i de ön libero uyguladı. Selçuk-Melo ikilisinden hücuma isabetli ve etkili paslar çıkmadığı için İtalyan hoca Sneijder'den 'Pirlo' yaratmayı düşünüyor.
Sneijder çok koştu öne doğru, etkili ve isabetli paslar attı. Uygulamaya itirazım yok da Sneijder her maç Pirlo gibi istikrarlı oynar mı?

Yanılmayı kabul etmemek
Kazanırken 3-5-2'de ne gibi zaaflar yaşandığını da görmek gerekir. 3-5-2 güzel ama riskli bir sistem.
Eğer geniş alanda oynar geriye hücumdan çabuk dönemezsiniz rakibe ciddi pozisyonlar verirsiniz. Sivas bu pozisyonları fazlasıyla buldu ama Aatif-Utaka ikilisi beceriksizdi..
Prandelli; sistemde ısrar edecekse beşlinin solunda Telles, sağında Tarık olmalı. Ayrıca bölgeler arası uzaklıklar daraltılmalı. 3-5-2'de Galatasaray pozisyonlar vererek belki Sivas'ı yendi.
Uyarırım; Arsenal, Sivas'ın yakaladığı pozisyonları affetmez.
Prandelli'ye atıfta bulunacağım çok sevdiğim bir söz şöyle der: "Yanılmış olmayı asla kabul edemeyenler, en sık yanılanlardır."
Skor avantajını eline geçirdikten sonra oyunu tutmayı ve 4'lü savunmaya geçmeyip düşünmemek Prandelli'nin bir zaafıydı. Umarım bu üç puan, "Eğri gemi, doğru sefer" değildir.