Pandora'nın kutusu

Sezon başlarken Beşiktaş'ın durumu "kapalı kutu" olarak özetleniyordu.
İlk resmi maçta kelimenin tam anlamıyla Pandora'nın kutusu açıldı, Beşiktaş iyisi ve kötüsüyle gözler önüne serildi.
Beşiktaş'ta ilk göze çarpan geçen yıldan 8 oyuncunun kadroda olmasıydı. Olcay, Hasan Türk ve Uğur Boral takviyeli bu kadro, ilk resmi maçta olumlu sınav vermedi.
Siyah-beyazlı takım oyunun ilk 20 dakikasına iştahlı başlarken, son 15 dakikaya kadar, İstanbul Belediye'ye geniş alanlar bıraktı.
Beşiktaş, genel olarak orta alan kontrolünü de rakibe bırakınca, Belediye çok efektif ataklar yaptı.
Webo, Tum, Holmen ve Visca, topu eveleyip-gevelemeden dikine oynama konusunda uygulamalı dersler verdi.

Sadece Fernandes'le olmaz
Beşiktaş'ın son 10 dakikada riskleri alarak yaptığı baskıyı bir kenarda bırakırsak, oyunun kontrolünün Belediye'nin elinde olduğunu söyleyebiliriz. Hücum ve pozisyon üstünlüğü de yine ev sahibi ekipteydi.
Bunda iki kanat beki Uğur ve Hilbert ile Olcay ve Mustafa'nın kanatlara işlerlik getirmemesinin rolü büyüktü. Bu nedenle Almeida da işlevsiz kaldı.
Bu maçta dikkatler yenilerden Olcay Şahan ve Hasan Türk'ün üzerindeydi. İki oyuncunun da kumaşının kaliteli olduğunu söyleyelim ama ciddi olarak zamana ihtiyaçları bulunduğunu da ekleyelim.
Beşiktaş'ta belirleyici unsur yine Fernandes.
Ancak bu kadar yalnız bırakılırsa Beşiktaş'ın bütün umutları da duran toplara kalır. Tıpkı dün olduğu gibi…