05 Ekim 2021 | Salı

Karakter!

Kasımpaşa maçında da gördük ki Fenerbahçe'nin istediğini almak gibi bir gücü var ama Pereira'nın elindeki gücü kötüye kullanmak merakı da var.
Takımlar sadece puan kaybettikleri zaman değil futbol sihrini kaybettikleri zaman da borçlanırlar.
Futbol oynamadan kazandığı maçtan sonra yumruğuyla zafer işareti yapan Pereira'ya bakınca şaşırdım.
Takımın lider olması bu futbolla orada kalabileceğinin garantisi değil.
Ama sahada rakibe cesaret verenleri görmeyen biri puan cetvelinde yer değiştirmek için bekleyenleri nasıl görsün!

***

Kasımpaşa maçının ikinci yarısında Pereira'nın rakibini diriltme sistemine" bakınca; 'bu Fenerbahçe birinci Pereira devrini hatırlatıyor" dedim.
Çünkü ligin en kötü takımlarından birine karşı ikinci yarı mahkum oynamak Fenerbahçe'nin sistemi olamaz.
Valencia gibi bir adamı imha etmek için çaba gösteren Pereira amacına ulaşırken, Berisha ve Serdar Dursun'a baktım. İkisinin de Fenerbahçe'nin aradığı adam olmadığı konusunda deliller ortada.

***

Peki ya futbolumuzdaki cinayet delilleri, onlar ne olacak?
Yıllardır aynı filmleri izlerken sadece Fenerbahçe'nin eksilerini mi konuşacağız?
VAR olanlarla idare etmeye bile razı değilken, bizim gördüklerimizi bizlerden saklayanları nasıl YOK edeceğiz?
Sergen Yalçın'ın oyundan atılmasına haklı gerekçeler bulacağız da Ali Palabıyık gibi hakemlerin bu topraklarda hakemlik yapmasına izin verecek miyiz? Beşiktaşlı Josef'in kırmızı kartı hak ettiğinin afişlerini duvarlara asacağız ama Galatasaraylı Muslera ve Mohammed'in kırmızı kartlarını inkar mı edeceğiz?
Galatasaray'ın Rize'de sezonun en etkili oyununa alkışlarımızı gönderirken maçın son dakikasındaki hakem cinayetini görmezlikten geleceğiz öyle mi? Ne yazık ki öyle!

***

Evet Galatasaray iyi mücadele etmiştir ama Rizespor'a yapılan haksızlık Galatasaray'a şölen olarak dönmüştür.
Maçtan sonra takımının 10 kişiyle ortaya karakter koyduğunu söyleyen Fatih Terim'e "hocam maçın son dakikasında görmezlikten gelinen faullerle attığınız golü siz yeseydiniz nasıl davranırdınız?" diye bir soru yöneltsem cevap alabilir miydim acaba? Hiç sanmıyorum.
Bu ülkede adalet yoktur ganimet vardır ve hiç kimse hakkı olmayanı reddetmez.
Bu da futbolumuzun karakteri!

***

Hakemlerin karakter meselesine gelince, bu manzaraları sürekli izlediğimiz için bir cümlem hala duvar yazısı. "Bizim mahalleye bir hakem taşındı mahallenin midesi bulandı." O bulantı hiç geçmedi ama hakemlik mesleğinin içinden ne karanlık adamlar geçti. Şampiyonluğa birinci derece etki yapanlar açığa alındı da onları bile koruyanlar oldu.
Futbolumuzun herkese yetecek kadar utancı var ama mesele utanacak yüzü bulmakta.

***

Zaman geçiyor, insan kalitesine zerre kadar değer verilmeyen bir düzende her şey birbirinin içinden geçiyor.
Ekranda yorum yaparken işlerine gelince omuzlarına tüfek asanlar, işlerine gelince korkularıyla saklambaç oynuyorlar.
Hakemler takımların kaderiyle oynuyor ve doymuyorlar. Yöneticiler, teknik adamlar başkanlar bu düzenden cesaret alıyor ve "daha yok mu?" diyor.
Hey sizler! Haksızlığa karşı küçük dilini yutanlarla gurur duyanlar!
Hayat; adaletten nasibini almayanları zamanın adaletine bırakır.
Sizler de böyle bir mirası çocuklarınıza bırakırken kendinizle gurur duyun!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor