26 Eylül 2017 | Salı

Nafile!

ördük ki, ligi renklendirme uzmanları bir gecede istediği rengi ayaklandırabilir.
Gördük ki; Ali Palabıyık hakemlik adına korkunç bir hezimet, sisteme hizmet adına tam isabet!
Değerli olan adalet değil ganimet!
O yüzden ne desek nafile!
Bu ülkede asaleti "cehennem donana kadar" göremeyeceğiz!
? ? ?
Düşünüyorum da Fenerbahçe maçı böyle bir hakemle kaybetseydi, Aziz Yıldırım'ın basın toplantısı 3 gün 3 gece sürerdi. Maçtan sonra hakem kapıları tekmelenirdi!
Sonra "dış güçler masalı" falan filan!
İç güçlerin yarattığı talan şimdilik sizlere ömür!
? ? ?
Bizim de haksızlığa karşı söyleyecek sözümüz vardır.
Sadece Fenerbahçe için değil, geçmişte ve gelecekte adaletsizliği kucaklayanların cümlesi için.
"Hak etmediğin sana verildiği zaman büyük bir gururla alıyorsan.
Bir gün senden alınanlar için tek söz etmeye hakkın yoktur!" Yani bu demektir ki!
Sırayla ganimet dağıtan böyle hakemler sizlerin eseridir!
? ? ?
Gelelim futbolun gözbebeklerine!
Quaresma; Beşiktaş'ın Truva atı!
Sahanın ortasındaki varlığı sadece kemik ve et olanlar ne kadir bilir ne kıymet, ne de merhamet!
O yüzden Quaresma'nın tedaviye karşılık vermeyen bir hastalığı olduğu aşikardır!
Yaptıklarından yüzü bile kızarmayan bir adamın el üstünde tutulmasının en büyük sorumlusu Beşiktaş taraftarı ve yönetimidir.
Fenerbahçe maçından sonra çamur adam Quaresma'nın üzerine "hortumla su sıkmak yakışıksız bir tavır olmaz" dersek cümlemiz yadırganır!
Onlar çiçeklere boğsunlar bu dengesizi!
Nasılsa hiçbir kötülük çiçeksiz kalmaz.
? ? ?
Bir derbi maçında sahanın ortasında vicdanlı ve sportmen diye sayabileceğimiz belki 3 tane futbolcu vardı.
Diğerleri vahşetin oyuncuları!
Rakip kaleci Kameni yerde yatan Cenk Tosun'a yardıma yeltenirken, topu rakip kaleye vuracak kadar küçülen Caner Erkin'in Fenerbahçe'deki yılları için söyledikleri ne kadar utanç vericiyse, Mahmut Uslu'nun Caner'in özel hayatına dil uzatması da o kadar çirkindir!
Bir hamamböceği ağırlığının 800 katını sırtında taşıyabilir.
Kendi ağırlığını taşıyamayan adamları, insanlığın kaçıncı katında yeri varsa oraya oturtsunlar. Hatta alkışlasınlar!
? ? ?
Çocukların gözlerinden akan kanla yüzlerini yıkayacak adamların itibar gördüğü bir ülkede.
Kurduğumuz cümlelerde işaret ettiğimiz gerçekler insanlığın mahrumiyetidir.
Bazen bir hareket, bir cümle her şeyi açıklamaya yetiyor!
Yöneticiler ve futbolcular edepsizliğin derin devletidir!
? ? ?
Haftanın diğer gerçeklerine gelince.
Tudor'un Bursa'da aldığı riskin açıklaması; galibiyeti sevmek için yenilgiden korkmamak gerekiyor.
Yani, kazananlar kaybedenlerin yapmadıklarını yapanlardır.
Yenilgi halinde kendisine kurulacak darağaçlarını hesaba katarak böyle bir riske girdiyse Tudor'un cesaretine kaç puan vermek gerekir?
Trabzonspor'un Alanya karşısındaki tarihi yenilgisi, uykulu gözlerle maçı izleyen Ersun Yanal ve hakemin günahlarının boynunadır.
Göztepe'nin çıkışı çocukluğumda Avrupa'da yarı finale yükselmiş eski Göztepe'nin afişidir. Gerisi uzun hikaye gerisi inleyen nağmeler!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor