15 Ağustos 2017 | Salı

Kanlı aynalar!

Sonuçlar emeğin mücadeleye teşekkürüdür.
Ama ilk haftada takımlar ve teknik adamlar için giyotin hazırlamak nasıl bir acımasızlıksa.
Fenerbahçe'nin puan kaybıyla başladığı bir maçın gerçeklerini işaret etmek de bizim kaderimiz.
Ayrıca sezon başında kolayca kaybedilen 2 puanın sezon sonunda aslında kaç puan ettiğini hatırlatmak da görevimiz.
Benim Fenerbahçe takımında acımadan eleştireceğim tek kişi var.
Van Persie!
Takımda inatla üzeri örtülen vukuat örneği!
Bu adamı seslendiren tek gerçek para!
Fenerbahçe formasını kucaklamakla kundaklamak arasında iki sezon harcayan bir adamdan hâlâ medet umuluyor olması, sükseli bir kartvizite ibadet etmek gibi bir şey.
Bu adamı hasbelkader gol atacağı bir maçla bağışlayacak olanlar da, bu günaha ortak olacaktır, oynatanlar da!
Aşağıdaki cümlemin kimse kusuruna bakmasın.
"Van Persie'yi aldığı paranın hakkını vermediği için hala alkışlayanlar.
Saha içindeki ruhsuzluğa yataklık yapmaktan suçlanmalıdır."

***

Seyircisiz maçlar seyircinin futboldaki değerini göstermek adına önemli bir gerçek.
Seyircili bir maçı televizyonsuz bir dünyaya tercih ederim.
Televizyonlar ki; şiddete ve nefrete düşkünlüğünü açıkça dışa vurmaktan utanmayan ve mantar gibi üreyen yorumcular cenneti.
O yüzden futboldan şiddeti çıkarırlarsa bir şey kalmaz.
Kime ne kalır?
Televizyonlara ganimet.
Teröre davetiye basan kulüp başkanlarına geviş getirmek!
Analara da; maça giden çocukları için dokuz doğurmak kalır.

***

Hakemler harika (!) bir sezon açılışı yaptılar.
Fenerbahçe'nin ilk golü ofsayt, Cüneyt Çakır'ın Beşiktaş lehine verdiği penaltıyı ancak karikatür sergisinde gösterirler.
Ama bu ülkenin parmakları Cüneyt Çakır gibilerini "ülkenin en iyi hakemi" diye gösterirler.
Trabzon'da Traore'nin ayağı kırılıyor da ayağı kıran Durica'ya sadece sarı kart.
Trabzonlu Pereira'nın kırmızı kart görmeden maçı tamamlaması hakem cinayeti.
Düdüklerin vicdanı yok da, Hüseyin Göçek'in vicdanı nerede?

***

Haftanın iki özel adamı vardı, biri Burak Yılmaz, diğeri kariyerinde ilk kez seyircisiz maç oynama şerefine ülkemizde nail olan Pepe.
Pepe'nin üstlendiği roller, Türkiye'de savunma oyuncularının ders alması gereken özelliklerle dolu.
Giydiği formanın Mecnun'u.
Onu seyircisiz bırakmak da sistemin gururu!
Burak Yılmaz'ın emekle ve mücadeleyle attığı gollere saygı duyarım.
Bir santrforun ana maddesi goldür ama böyle meşru goller.
Eski yanlışlarına karşı Trabzon taraftarının onu bağrına basması da, en büyük zarafetin affetmekten geçtiğinin resmidir.

***

Tehlikeli bir sezona girdiğimizi şimdiden anons ediyorum.
Bir engerek iştahı var futbolda.
Zarafetin ve insanlığın tedavülden kalktığı berbat bir finale gidiyoruz.
O kanlı aynalarda herkes kendi yüzünü arasın!
O yüzden başkanları, yorumcuları boşverin! Tek görgü tanığı vicdanınızdır.
Bu sevgisizlik terörünü yok etme davasına ortak olmayan hiçbir taraftarın.
Maç izlemeye de hakkı yoktur.
Taraftarım demeye de.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor