18 Temmuz 2017 | Salı

Küstah saksılar

Tarihin sarı yapraklarında Fatih Terim'in sahanın ortasında rahmetli Erol Togay'a kafa attığı bir görüntü ve İsviçre maçında futbolcularına "saldırın" emri verdiği utanç fotoğrafları duruyor.
Milli takımın başındaki Adnan Suvari gibi asalet timsali adamın görüntüleri hala pırıl pırıl.
Gazetecilere "onu çekme bunu çek" diyen, mekan basan bir adam hala milli takımın başında duruyor.

***

Spor hukuku mu, dağ hukuku mu?
Ne demek mekan basmak?
Üstelik ortada taşınan bir apolet varken!
Büyükler umurumda değil, ben çocuklar adına tedirginlik duyuyorum.
Çünkü çocuklar "kapat televizyonu anne" diyor.
"Bu adamdan korkuyorum!"

***

Bizler neyi örnek göstereceğiz çocuklarımıza? Futbolun geleceğine hangi asaletin afişlerini asacağız?
Fatih Terim'in kaybedeceği tek şey paraysa, versinler tazminatını!
Ülkemizin milli takımının başına "yakışan" bir adam getirsinler!
Bu kadar çirkinlik delili yeter!

***

Geçen sezondan kalan vahşet tiyatrolarını hatırlayın.
Sokakta gazeteci döven futbolcuları.
Saha içinde gittikçe bozulan sportmenliği.
Milli takım uçağını hatırlayın.
Karizmanın yerle bir olması bir yana, değerlerin talan edilmesindeki ilham perilerini inkar edebilir misiniz?
Kötülük vicdanın yokluğudur.
İnsanların şiddet ve nefreti temsil edenlere karşı suskunluğunun bedeli.
Kötülüğün tahıl ambarını dolduranların çokluğudur.
Kabadayılığın Türk futbolunda otorite olmasından rahatsızlık duymayanlar var.
Eğer bugün bu çirkinliklere gözlerinizi kapatırsanız.
Çocuklarınızı kurtarmak için hiçbir şansınız kalmayacak.
Ortada var olan çirkinlikleri yok sayanlar, çocuklarının yok olmasına da razı olacak.

***

Türk futboluna en çok zarar veren iki kişi var. Biri Fatih Terim.
Diğeri Aziz Yıldırım.
Onlar çirkinlikleri referans sayıyorlar. Ortak lisanları tekme tokat!
Kariyer geliştirmenin akademik çalışması gibi.

***

Aziz Yıldırım rakip takım başkanına tokat attığında...
Kendisine tepki gösteren gencecik çocukları tribündeki kabadayılarına dövdürttüğünde...
Mücadelesini sahiplenirken ona duyduğum saygıyı kaybettim.
Hafızasını kaybedenlerin bizleri kazanması mümkün değildir artık!
Çünkü eleştirilere karşı gösterdiği çirkinliği kendi adıma bir kenara kaydettim!

***

Sözde gücünü özetler teknik adamın biri, "Ben olmazsam Türk futbolu olmaz!" Hükmü yoktur sağanak yağmurda bir yağmur tanesinin.
Gidişi kafiye bile olmaz cümlelere!
"Ben gidersem kulüpteki yerim dolmaz" der başkanın biri.
Ölü kelebekler vadisinde üç günde unutulur gider.
"Dünyayı ben yarattım" pozlarıyla herkese tepeden bakanlar, eninde sonunda tepe üstü çakılmaya mahkumdur.
Saksıdaki çiçektir aslolan, saksı sadece süstür. Çiçektir asil olan, büyümenin direncini gösteren.
Oysa çiçeğin asaletini bile üzerine alınır. O küstah saksılar!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor