Başakşehir’e saygı duruşu

Beşiktaş'ın Galatasaray'ı yenmesinden sonra ortalıkta bir "game over" hissi vardı ama.
Fenerbahçe'nin her şeye rağmen mücadele edeceğini zannetmiştik.
Dün gece gördük ki.
Onlar için "Bu işten bizden geçti kafası" sahaya egemen olurken.
Ülkenin en zeki ve yaratıcı teknik adamlarından Abdullah Avcı, Pereira'nın ipliğini pazara çıkarırken.
Dün gece bir defter kapandı.

***

Başakşehir geceye ne verdiyse hakkını aldı.
Saygı duruşunu da hak etti.
Bir kalecinin bazen ne çok şey olduğunu gösteren adam Volkan Babacan'dı.
Muhteşem oynadı.
İliklerine kadar savunma yapmanın ne olduğunu gösteren adam Yalçın Ayhan'dı.
Ülkenin en namuslu işçisi.
Ve orta alanda sadeliğin görkemini gösteren Hakan Özmert ve rakip alana sarkmanın sihirli ismi de Edin Visca'ydı.
Diğerleri de bir an olsun maçtan kopmadılar ve kazanma hissinden uzaklaşmadılar.

***

Fenerbahçe'nin yıldızları ne yaptı?
Hiçbir şey!
Volkan Şen, mektupları yolda bırakan sinirli postacı. Elleri ve dili ayaklarından çok çalıştı.
Van Persie, bir kafa vuruşunun dışında, durduğu yerde yaprak döken adamdı.
Nani klasik saklambaç oyuncusu.
Gökhan Gönül, sezonun en kötü maçını çıkardı.
Alves'in faul yapmaktan başını kaşıyacak vakti olmadı.
Diğerleri de kendi hayal dünyasında hercaiydi.

***

Anlayacağınız, Fenerbahçe'de bu sezon da sakız oldu özlemler.
Çiğnemekte sakınca yok.

***

Aziz Yıldırım, "Türkiye'de teknik adam yok" demişti ya.
Abdullah Avcı'ya baksın.
Elindeki kısıtlı imkanlarla sihir yaratan adama.
Ardından da sütlü kahvesini yudumlayan Pereira'ya baksın.
Bir varmış bir yokmuş!
Dün geceye iyi baksın bakalım, kim varmış, kim yokmuş!

***

Hakeme gelince.
Fırat Aydınus, saçlarına briyantin süreceğine.
Düdüğüne cesaret yağı sürsün.
Kare bulmacalarda adının karşılığındaki cevap: Güvenilmez hakem!
Siz o düdüğü cebinize sokun Fırat bey!
Bir daha da çıkarmayın.