Başyapıt!

Bulunduğu yeri korumak isteyenle, orayı elde etmek isteyen karşılaştığı zaman kazanmak da güç ve yetenek ister.
Fenerbahçe dün gece zoru sevdi.
İnat eden, günün anlam ve önemini bilen ve maçın her anında "Ben bu gecenin galibiyim" duygusundan sapmayan bir takımın puan kaybetmesi mümkün değildi zaten.

***

Sezonun en güzel maçlarından biriydi, üst düzey bir mücadele vardı.
Özellikle ilk çeyrekteki futbolun hızına gözlerimiz yetişemedi.
Kale önü manzaraları da aksiyon yüklü.
Volkan Şen'in golü galibiyete erken rezervasyondu.
Fenerbahçe'nin kontra çıkışlarında sihir, Beşiktaş'ın önde kurduğu savunmanın olduğu kadar, Volkan Şen ve Alper Potuk'un eseriydi.
Beşiktaş'ın ilk yarıda yakaladığı iki pozisyon Fenerbahçe savunmasının geriye dönmekte geciktiği dakikalar.
Yakalanan pozisyonların netliğine bakıldığında, Fenerbahçe maçı ilk yarıda koparmalıydı.

***

Fenerbahçe'de ikinci yarıda başına dert açmak isteyen bir takım görüntüsü vardı. Beşiktaş'ın yenilgiye itiraz eden dakikalarında Volkan Demirel'in önemli kurtarışları oldu.
Ama Fenerbahçe karşısında ihtirasla hareket edenlerin yanlış bir hamleyle mat olması kaçınılmazdır.
Ve Nani'nin golüyle gece noktalandı.

***

Ustalar Fenerbahçe'deydi. Doğru kurulmuş şifre Fenerbahçe'deydi.
İki takımın santrforunun da silik kaldığı gecenin atlıları Alper Potuk ve Volkan Şen'di.
Özellikle ilk yarıda ikisi de kanatlıydı sanki.
Beşiktaş'ta yeteneği sıfırlanmış Olcay Şahan'ın yerine giren Gökhan Töre takıma hareket getirdi de, geçmiş ola!

***

Sahada eyyamcı bir hakem vardı.
Hem de kralı!
Cüneyt Çakır'ın Türkiye'deki maçlarındaki kimliğinde resim yok zaten! İsmini kullanıyor!

***

Sonuç olarak Fenerbahçe dün gece aklını ve gücünü kullandı.
Büyüklüğünü ekledi, doğrularını topladı, yanlışlarını çıkardı.
Elde var 3 puan değil aslında
6 puan. El emeği göz nuru!