Abdullah Avcı

Geçmiş zamanın aynasında, çocuklara bir destan gibi anlatılırdı futbol.
Bir intikam şarkısı değildi, küçüklere sevgi, büyüklere saygıydı.
Ağzı süt kokardı taraftarlığın.
Çocuklar futbola emanetti.
Adamlar adamlık kokardı.
Kulüpler rekabetin dışına çıkardı, elele kolkola.
O zaman bu ülkenin insanlara huzur verdiğini anlardık.
O yüzden, şimdiki zamanda Abdullah Avcı gibilerini "adam sayıyoruz."
Sistemin günü kurtaran ve futbolu yönlendiren isimlerine karşı, iki resim arasındaki 7 farkı gördüğümüz gibi.

***

Abdullah Avcı'nın aradığı ne para, ne macera, sadece proje.
Düşlerinde gençlik şenliği.
Ruhunda altyapı zenginliği.
Kimsenin giyemediği ceketleri giyebilmek.
Kendine yakışmak.
O yüzden kendisine yapılan para getirecek teklifleri elinin tersiyle itecek kadar doğru bir adım attı Abdullah Avcı.
Günü kurtarmak değil, Türk futboluna gerçekten hizmet etmek konulu bir projenin mimarı olarak.

***

Biriktirdiği ayrıntılar var.
Bilgisi, birikimi.
Boş zamanlarında iş kapmak için televizyonlarda meslektaşlarına saldıran yorumculuk gerçeğine sığınmadı.
Piyasa adamı olmadı hiç.
Futbolun geleceğine yönelik araştırmalar yaptı.
Yurtdışında ve yurtiçinde istatistikler tuttu.
Gerçek futbol adamlarıyla görüşmelerde bulundu.
Kulüplerin başındaki teknik adamların zahmet etmediği gerçekleri, Abdullah Avcı'nın bilgi hanesinde net olarak görebilmek mümkün.

***

Futbolun maden ocaklarına inmek, kaç teknik adamın harcı?
Küflendikçe geriye akan zamanın krallarına karşı, geleceğe yatırım yapmak kimlere özgü?
Yeniden yapılanmış bir ilçeye sorgusuzca inmek...
Hiç seyirci görmemiş bir stadı doldurabilmeye teşebbüs etmek hangi cesaretin ürünü?
O yüzden Abdullah Avcı'nın yeni kulübündeki 5 yıllık plan gençlere ve geleceğe ithaf edilmiştir.

**

Cehaletin yok sattığı bir ülkede, futbolun damarlarına sinmiş sinsilikten haberimiz var elbet.
Milli takımın başındayken, daha ilk maçında kendisine kefen biçilen bir teknik adamın duruşundan da haberimiz var.
Biliyoruz ki… Bu ülkede büyük hedeflere tuzak kurulur.
Geleceğe açık pencerelere duvar örülür.
Ama kimsenin kuşkusu olmasın.
Abdullah Avcı'nın boynu iplere sığmaz.

**

Onun gençlere ısmarladığı hayatın içinde, bilgi vardır, eğitim vardır, onurlu bir duruş vardır.
O yüzden, yeniden başlar ondaki gözüpekliğin öyküsü.