15 Nisan 2013 | Pazartesi

Ruhunun lideri

Bu Fenerbahçe ligde ikinci ama kendi ruhunun lideri.
Dün bir kez daha gördük ki, ruhunu ortaya koyduğunu zaman, rakip ne kadar iyi olursa olsun, maçın gidişini değiştirebilecek güce sahip.
Kazanmak gerçeği, bu takımda boşuna bağışıklık kazanmamış.


Bir takımın iki gözünde 3 kupa varsa.
Bir takımın yoğun maç trafiğinin yan etkileri kendini gösteriyorsa.
Ve Eskişehirspor'un topu ayağa oynama konusundaki ısrarı, Fenerbahçe'yi pasifize eden bir gerçek doğurmuşsa.
İlk yarıdaki Fenerbahçe'de azalan bir şeyler vardı.
Eskişehir'in 3 puan alma denemeleri…

İlk yarıda Fenerbahçe orta alanı "yorgun gölgeler."
Baroni ve Meireles öne çıkmadıkları gibi, rakibe de basmadıkları için, orta alanda Eskişehir'e ortam yaratıldı.
O yüzden Fenerbahçe kalesi önünde beklenenden fazla pozisyon izledik.
Ama ikinci yarıda yine koro hayatlar takımı.
Rakibine önde basan neferliğin tabelaya yansıyan gücü.
Maçın 70. dakikasında Meireles'in kendi alanından top çıkarıp, aynı dakika içinde karşı kale önünde görülmesinin, arkadaşlık bağlarıyla ve kazanmak gerçeğiyle yakın ilişkisi vardı.
Fenerbahçe'nin galibiyete düşkün halinin sırrı da bu.

Gecenin göze çarpan isimleri olarak, ilk yarıdaki özel kurtarışlarıyla Volkan, sonra Meireles, Gökhan Gönül ve Yobo dersek.
Eskişehir'in hem takım oyununa, hem bireysel becerilere sahip olduğunu hesaba katarsak.
Verdiği mücadelenin üst düzey olduğunu.
Fenerbahçe'nin Avrupa Ligi'nde yarı finale kalmanın yan etkilerinin bu maça yansıdığını inkar etmezsek.
Bu şartlarda bu maçı kayıpsız geçirmek, özel bir alkışı gerektiriyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor