22 Mart 2011 | Salı

Şenol Güneş ve Alex de Souza

Galatasaray-Fenerbahçe maçı bitmişti de, babasının elinden tutmuş Galatasaraylı bir çocuğun sözlerine kulak kabarttım. "Bana eski Galatasaray'ı anlatsana baba." Babanın çocuğunu duyacak hali olsa, mazinin gerçeklerinden çocuğuna Galatasaray heykeli dikerdi.
Babanın yüzünden düşenleri Adnan Polat toplasa, kendisine bir otel daha dikerdi.

Yağmur çiseliyordu o sıra. "Galatasaraylı çocukların hüznüne saygıdandır" dedim.
Arsız bir rüzgar vardı iki arada bir derede, ama isyan rüzgarı hep aynı adrese doğru esiyordu. Boynunda sarı kırmızı kaşkoluyla, yaşlı bir adam bağırdı. "Hey Adnan Bey!
Galatasaray ne kadar yere çakılırsa.
Otelleriniz o kadar yükseğe çıkıyor.
Böyle iyi mi?"

Kolundaki saatle Fenerbahçeli çocuklarla alay etmeyi başkanlık sayan bir adamı.
Kendi taraftarı bile saymıyordu da, o koltukta nasıl duruyordu hala.
Tarihi bir rezalet yaşanırken, Adnan Polat'ın duruşuyla sadece başkanlık koltuğu değil, Galatasaray'ın mazisindeki bütün fotoğraflar inciniyordu.
Öfkeler yüreklerde bile aşkı silmişti.
Aklı başında bir delikanlının yorumuna şapka çıkardım. "Adnan Polat Galatasaray'a sevdalı değil. Onun bütün hesapları Galatasaray'a vidalı."

Ben Alex'in karşı koyma gücünü.
Varoluşuyla Fenerbahçe'deki yokluğu örtbas eden hallerini düşünüyordum ki.
Bir baktım 3 Galatasaray taraftarı da Alex'i konuşuyor. "Fenerbahçe'ye değil, ona yenildik." dedi biri.
Diğeri "Adam galibiyet perisi" diye eşlik etti. Öteki de noktayı koydu. "Hala bu adamı tartışan aptallar var."
Güldüm, bütün cümlelerimi konfeti yapıp onların üzerine boşalttım.

Çünkü bir kaç metre ötede, Aykut Kocaman'ı gazlamanın mühendisleri kuyruğa girmiş, tüplerini dolduruyorlardı. "Aykut Kocaman büyük usta!" "Vay anasına" dedim. Galatasaray maçını intihar senfonisine dönüştüren Hagi'ydi.
Maçın kaderini değiştiren Alex'ti...
Yenilen takımın taraftarları bile Alex'in hakkını veriyordu da... Yorumcular kendi çıkarlarına kullanıyordu kalemlerini.

Usta dedikleri bu Aykut Kocaman, ligin ilk yarısında medyatik avukatlarıyla birlikte, Alex için darağacı kurmuştu.
Gazetelerin duvarlarına afişler asmışlardı. "Alex takımın hızını kesiyor!" diye.
O Aykut Kocaman, Özer Hurmacı'dan Alex yaratmaya bile soyundu.
O Alex, Fenerbahçe'de her şeyin sebebi.
Ben de onlara inat, Avrupa dökümanlarıyla birlikte bir afiş astım duvara.
Altına da kocaman yazdım. "Aykut Kocaman usta olsaydı, Liverpool'u eleyen Braga'nın yerinde Fenerbahçe olurdu."

Pazar gecesi Trabzonspor-Gençlerbirliği maçını izledim. Trabzonspor adına zaaf olarak işaret edilen bir maçtan, ihtişamlı bir sonuç çıktı.
Düşündüm de... Bu sezon futbolda özel ödülü hak eden iki kişi var.
Biri Alex de Souza... Diğeri Şenol Güneş... Sistem ikisini de yok etmeye soyundu ama ikisi de dimdik ayakta.

Alex
'in de... Şenol Güneş'in de, futbolun ve adamlığın tanımını koruyan duruşları, çok şeye bedeldir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor