16 Mart 2017 | Perşembe

Zikzak

Daha bir ay önce Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, Advocaat'a yeni sözleşme önerdiklerinden bahsediyordu. Şimdi ise yeni dönemin teknik direktörünün Aykut Kocaman olacağı konuşuluyor. Bu zikzaklı gidişe baktığımızda mayıs ayında ne olacağını bilemiyoruz.
Dengesiz politika içinde Aziz Yıldırım'ın da seçime gidip-gitmeyeceği belirsiz.
Önce "Yargıtay kararı önemini kaybetmiştir" diyor, sonra "Yargıtay kararını verdiğinde seçime gideceğim" diye konuşuyor.
Görev süresinin 2018 Mayıs'ında bittiğini hatırlatıp, demokratik olmayan yöntemlere kimsenin başvurmaması gerektiğinin altını çiziyor, öbür tarafta "istifa" diyerek en demokratik hak olan protesto eylemini yapanları eleştiriyor.
"Ben olduğum sürece Aykut Kocaman gelemez" dedikten bir yıl sonra Aykut Hoca ile görüşmelere izin veriyor, "Kulübün iyiliği için" sözünü yediğini bildiriyor.
Yani; Fenerbahçe'de kimin ne dediği veya kimin hangi fikri olduğu belli değil.
Bu kadar zik – zak içinden yeni kaoslar çıkması da sürpriz değil.

Yeni vizyon gerekiyor
Aziz Yıldırım, Fenerbahçe sevgisinde samimi ise, mayıs ayında seçime giderek, camianın üstündeki yükü ve gerilimi kaldırmalı. Çünkü davasında destek olanlar, artık başarılı olacağı yönünde inançlı değiller. Bu yüzden Ali Koç adı geçtiğinde, herkesin gözünde umut ışıkları yanıyor.
Fenerbahçeliler'in bir sinerjiye, yeni bir vizyona ihtiyacı var. Seyircisiyle koşan bir kulübün, en büyük değerini kaybetmesi tehlikesi yaşanıyor artık. UEFA şartları ile transfer yapamaz hale getirildi. Bu şartların sorumlusunun "görev süremi bekleyeceğim" demesi, "işgal" ile eş anlam taşımaya başladı.

Kocaman hamlesi tribünlere
Aykut Kocaman'ın yeniden gündeme gelmesinin iki amacı var.
Birincisi, bu yoklukta takımı organize edip, minimum maliyet ile en yüksek verimi alacağına inanılması. Ki; doğru bir görüştür. Eğer, Aziz Yıldırım üç sene önce "yeter artık" dedirtmeseydi, bugün Fenerbahçe için çok başka şeyler konuşuyor olabilirdik.
İkinci amaç ise taraftar ile takımı tekrar barıştırmak. Yöneticiler "esaret" altındayken, 3 Temmuz sürecinin en önemli savaşçısı Aykut Kocaman'dı. Sadece takımı toparlamakla kalmadı, taraftarın da kalbine ulaşıp onları birlikte tutmayı başardı.
Para yokken, oyuncuları gitmişken takımını zirveye oynattı, iki kupa kazandırdı, Avrupa Ligi'nde final maçının eşiğine getirdi. Takıma kattığı oyuncuların satışından ise kulüp 40 milyon euro'dan fazla gelir elde etti. Kocaman taraftara heyecan veren bir isim ve boş kalan tribünlere taraftarı tekrar çekecek güvene sahip.

Dick'in şifreleri
Yine bugüne dönelim. "Kararımı yönetime bildirdim" dedi Dick Advocaat. İki taraf arasındaki sürecin bir karara ulaşması önemli. Ortada karşılıklı istekler olmuş ve taraftarlar birbirini tatmin edememiş. Bunların ne olduğunu az – çok tahmin edebilirsiniz. Ama performansa baktığımızda, doğru oranlarındaki en yüksek isabetin Advocaat'da olduğunu da görebilirsiniz.
Bu nedenle "Bir oyuncu istemezse" diyebiliyor ve herkesin gözünün içine bakarak konuşuyor. Ve yine bu tavırdan dolayı sahadaki takım sonuna kadar mücadele ediyor, sınırlarını zorlamaya çalışıyor. Advocaat hiçbir şey yapmasa da, oyuncularına profesyonelliği ve aidiyeti göstermiş.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor