01 Mayıs 2015 | Cuma

Çember Daralıyor

Aslında üç takımın nefes nefese zirve kovaladığı haftalarda, bu heyecanı yazmamız, keyfini çıkarmamız gerekiyor. Ama özellikle büyük kulüplerin etrafındaki çember öylesine daraldı ki, yaşamak için çözüm ve nakit üretmeleri gerekiyor.
Haberlerde üst üste gelen puan silme ve transfer yasaklarını duyuyorsunuz.
Bizim büyükler de bu tip kararların bir-iki adım arkasında duruyorlar.
Mayıs sonu ile birlikte de yeni yapılanmalarına gidecekler.

Ücret azaltma mı?
Beşiktaş üç sene önce yaptı bunu. Oyuncularını karşısına çekip; "Ben size bu paraları veremem.
Ücret azaltmayı kabul ediyorsanız, yeni şartlarda anlaşalım.
Emiyorsanız, kendinize kulüp bulun" dedi.
Şimdi Fenerbahçe'nin bu modeli uygulamasını bekliyoruz. Büyüyen borçlar, azalan gelirler ve ilgi ile birlikte, sözleşmesi devam edenleri yeniden masaya çağırmaları, bitenlere ise eski şartların çok uzağında yenilerini önereceklerini duyduk.

Ödeme sıkıntısı
Her krizde, futbolcuları karşısına toplayıp, "Paralarınızı tıkır tıkır alıyorsunuz"diyerek hesap soran Aziz Yıldırım'ın Ocak'tan sonra Samandıra'da ender görülüşü de bu nedenle. Çünkü ödeme yapamıyorlar.
Hisse satarak köprü finansman sağlıyor ve kulübü ayakta tutmaya çalışıyorlar.
Galatasaray yeni yönetimini seçecek ama özellikle amatör branşlarda ciddi küçülmeye gitmeye kararlılar.
Onlar da özellikle şampiyonluk gelmezse, Fenerbahçe gibi sözleşme ücretlerini tekrar masaya koyabilirler.

Deniz bitti artık
Bu ortamda yeni planların yapılması ve yönetim şekillerinin oluşması kaçınılmaz.
Seçim politikaları ve keyfiliğin nefes alamaz hale getirdiği kulüp kasaları ile, büyük taraftar gruplarının istediği "büyük" transferlerin yapılması çok olası değil.
O yüzden; size, "Deniz bitti" denirse kızmayın. Denizi bitirenlerle yolların ayrılmasını isteyip, kulübünüzü yeniden ayağa kaldırmak için soluklanın.

Tek çare sizsiniz çünkü.

ZİRVENİN FALI
Bitime altı hafta kala, kimin şampiyon olacağını birden bire söyleyemiyoruz. Oynanacak maçları bakıp, Fenerbahçe'nin Başakşehir karşılaşmasına şampiyon olarak çıkacağını düşündüm.
Halen de o fikirdeyim. Bunu Bursa kupa maçındaki performans bana söyletiyor. Ama dört gün öncesine Eskişehir'e gittiğimizde, kaleye isabetli şut bile çekemeyen bir ekip görüyoruz. İyi oynarken kaybedilen puanlar oldu. Bunun için ön taraftaki oyuncuları eleştirdik. Takıma veya sisteme sözümüz olmadı. Ama kötü oynarken, üstelik de kazanmak üzereyken, maçı rakibe teslim etmek, cesaretsizliktir.
Diyebilirsiniz ki; "Aynı durum Bursa'da da oldu"… Evet, fakat orada rakipten de kormayan, üstelik ileriye top taşımayı başaran bir takım vardı.
İki-üç oyuncu değişimi ile, aynı karar-doğru performansla eşleşti.
Galatasaray'ın termostatı Sneijder.
Hollandalı'yı iyi kontrol ettiğinizde, musluğun suyunu da kesiyorsunuz.
İddiası, Sneijder'in performansı ile paralel olacak. Normal bakış açışı, daha puan kaybedeceğini söylüyor. Üstelik Beşiktaş derbisi de önünde duruyor.

Kırılgan yapılar
Beşiktaş sezon başı temposunu kaybetti. Demba Ba takımı çekemiyor.
Gökhan Töre'nin sorumluluk alıyor ama eski etkinliği yok. Tempoyu yeniden kazanırlarsa, iddialarını da korurlar. Trabzonspor deplasmanında zor sınav verecekler. Kırılgan yapıya sahipler ve olası puan kaybı ile demoralize olurlar.
Sadece Beşiktaş değil, rakiplerinin kazandığı haftada kim puan kaybederse, bize tahmin hakkı bırakmadan yeni planlara sahip olacak.
Ligin boyu kısaldı. Tecrübe devreye girmez, adaleler topa değil; göz boyamaya enerji ayırırsa; o takım bahaneler ile ilgili geniş bir basın
toplantısı yapar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor