Senden daha güzel

Yılın son lig maçının kazanılarak geçilmesinden daha fazla önemi vardı Beşiktaş için dün oynanan Konyaspor maçının. Şampiyonluk yarışında Fenerbahçe ile başbaşa kalmanın planlarını yapan bir takım olmalıydı sahada. Maçın başındaki elektrik kesintisi krizi dışında kötü denilecek hiçbir şey yoktu.
Gökhan Töre dönmüş, Galatasaray ve Akhisar puan kaybetmişti. Sahada da gerçekten her zaman olduğu gibi Avrupalı bir Beşiktaş izledik.
Kara Kartal'ın oyun yapısı bana sezon başından beri aynı şeyi söyletti; "Beşiktaş bu ligin en güzel şeyi" dediği için beni hiçbir zaman pişman etmedi. Öyle ki rakibini bile güzel oynamaya zorluyor, Galatasaray hariç.
Galatasaray'ı, Beşiktaş bile güzel oynatamadı. Dün de öyle oldu.
Keyif verdi keyif aldı Beşiktaş.

2016'da aynen devam
İlk 45 dakikada Beşiktaş'ın gol bulamamasının nedeni, Gökhan ve Quaresma'nın fazlasıyla çizgiye yapışık oynamasıydı.
Her yerde iyi oynuyorlar ama kazanmak için de atmak lazım. Rakibine kurduğu baskıyı inkar edemeyiz ama atmadan da kazanılmıyor işte. İlk devre boyunca kapanan Konyaspor'un da hakkını vermek lazım, iyi koştular, iyi çalıştılar. Beşiktaş'ı kenar çizgilere iyi ittiler.
Buna bir de Atiba'nın geriye yaslanması eklenince ortaya böyle bir tablo çıktı.
Kadro zenginliği böyle zamanlarda ortaya çıkar. Yedek kulübesindeki zenginliği kamusallaştırmak ikinci devre için tek çözümdü. Ancak Şenol hoca ilk 45'teki oyundan memnun olsa gerek ikinci yarıya da aynı kadro ile başladı.
Neden başladığını da Oğuzhan gösterdi bizlere.
2016'da da aynı oyun anlayışını bekliyorum Beşiktaş'tan.