Tehditle olmaz

Bunca zamana kadar böyle bir operasyon ne gördüm, ne de duydum. Sabri ile birlikte Galatasaray'dan gönderilenlerin sayısı 16'yı buldu. Kalli her nedense başarısızlığın sebebini sürekli futbolcularda arıyor ve bunun çözümünün de asıp kesmekten geçtiğini zannediyor. Halbuki Kalli gibi deneyimli bir hocanın sorununun cevabının kendisinde olduğunu bilmesi gerekir. Bugüne kadar yaptığı icraatlardan anlaşılıyor ki Kalli'nin taktiği, disiplini, futbol anlayışı, futbolculara yaklaşımı, antrenman programı çok gerilerde kaldı. Cuma günkü basın toplantısında söylediği çok önemli bir laf var... Sakatlıklara atıfta bulunarak "Ben böyle bir şanssızlık görmedim" diyor. Aslında filmi geri sarar ve sezon başına gidersek, sorunun kaynağını rahatlıkla bulabiliriz. Herkes dağ taş koşar, kondisyon depolayıp, fizik gücünü yükseltirken Galatasaray dakika bir gol bir topla çalışma yapıyordu. Bugün güç depolamayan, sezona hazır olmayan futbolcular dökülüyor, sakatlanıyor.

Fenerbahçe'ye benzedi
Kalli'nin 'Ben böyle şanssızlık görmedim' dediği şans aslında tam yanında. Sürekli onu kollayıp gözetiyor ama o bundan da şikâyet etmeyi tercih ediyor. Yoksa bu zamana kadar nasıl olur da Türkiye ve UEFA Kupası'nda yoluna devam ederdi. Bu arada esas söylemek istediğim ise başka... Son dönemde Galatasaray'ın fena halde Fenerbahçe'ye benzediğini düşünüyorum. Ama bu Fenerbahçe, eski Fenerbahçe... Yani "Türkiye ligi bana yeter, ne eyleyim Avrupa'yı, ne eyleyim Türkiye Kupası'nı" diyen Fenerbahçe'ye... OFTAŞ maçında bir kez daha gördük, o kadar asıp kesmeye rağmen futbolcularda bir bıkmışlık, bir umursamazlık, bir bitse de gitsek havası. Peki kim yarattı bu ortamı derseniz? Son söz: Her gönderilen oyuncu gibi -hataları da olsa- Sabri'ye de üzüldüm. Sabri'yi göndermeye gerek olmadığı gibi -çünkü sorun sistemde- Galatasaray'ın takımlarında forma yüzü göremeyen Barusso gibi futbolcuları transfer etmeye de ihtiyacı yok. Bana kalırsa sorun Kalli'de ve çözümü için kendi ipini çekmesi yetecek. 'Bak giderim ha!' diye tehdit savurmakla bir yere varıldığı pek görülmüş bir şey değil...